Bu sene 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tarihi bir döneme denk geldi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk bundan tam 100 yıl önce TBMM’nin kuruluşu ile milli egemenliğimizi ilan etmiş ve bugünü tüm dünya çocuklarına armağan etmişti. Tam 100 yıldır aynı coşku ile kutlanmakta olan bu önemli bayram, covid-19 savaşı sürecinde en kritik zaman dönemine denk geldi. Üstelik o gün 31 ilde sokağa çıkma yasağı vardı, kutlamalar salgın sebebi ile yasaklanmıştı. Peki, ne oldu? Hiç görülmemiş bir coşku ile bayram, tüm Türkiye’de ayrı ama aynı vücut olarak kutlandı. Her evin balkonu, camlar, duvarlar al bayraklar ve balonlarla donatıldı, Atatürk fotoğrafları asıldı. Her çocuk kırmızı-beyaz giyindi ve istiklal marşını ve Ata’ya armağan ettiği şiirlerini okudu. Bu görüntüler binlerce kez izlendi, gurur dalgası tüm Türkiye’yi sardı. 

Akşam olduğunda herkes saat 21:00’i bekliyordu, çünkü kutlamalar balkonlarda devam edecekti. Tam da hayal edildiği gibi oldu. O an İzmir’in her yerinde polisler sirenlerini çalarak sokaklarda kortej yaptı, balkonlardan herkes istiklal marşını okudu, 10.Yıl Marşı söylendi. 

Bu sene belki hep birlikte kutlayamadık ama her ne olursa olsun değerlerimizi kaybetmeyeceğimizi, zor koşullarda dahi olsak bayramlarımızı sonsuza kadar artan bir coşku ile kutlayacağımızı gördük. O akşam Mustafa Kemal’in çocukları olmaktan bir kez daha gurur duyduk.

Bir aydan fazla süredir evlerimizden devam ettiğimiz günlerimize, bambaşka heyecan dolu bir imza atan bayram coşkusu bize unutulmaz bir gün yaşattı. Diliyoruz 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı her yıl yaptığımız gibi, gökyüzünün altında, bisikletlerimizin üstünde, binlerle birlikte pedallayarak kutlar, körfezi yeniden kıpkırmızıya boyarız.