Çaylak Zwifter’in Günlüğü
Önce "Zwift nedir?" ya da "başlangıç seviyesi bir kişinin Zwift’ten anladığı nedir?" diyelim. Kullandığınız akıllı trainer ile birlikte çalışarak, bisiklet sürüş simülasyonu yapılmasını, hatta bunu bir çeşit oyuna çeviren uygulamadır. Çoğumuzun bildiği Strava uygulaması ile entegre olan Zwift, olduğunuz yerden dünyanın herhangi bir yerindeki bir rotayı sürmenize olanak tanıyor. Örneğin, Londra, Paris gibi şehirlerde, gerçekte olan yollarında sürüyor ya da hiç var olmayan hayali ülke Watopia’da pedal çeviriyorsunuz. Rotalarda pedallarken, rampa çıkıyorsanız pedalınız sertleşerek sizin daha çok güç uygulamanızı, eğer yokuş aşağı iniyorsanız da pedalınız yumuşayarak sizin yokuş aşağı iniyormuşçasına hızlanmanızı sağlıyor. Rüzgâr mı? Ah o da var tabi ki, eğer tek başınıza sürüş yapıyorsanız tüm rüzgârı göğüslüyor, ancak grup içindeyseniz de drafta girebiliyorsunuz. Diyebilirim ki, odanızda tüm dünyayı, tüm dünyadaki bisikletçilerle aynı anda pedallıyorsunuz.
Zwift ne aradığınıza bağlı olarak size performansınızı korumanız veya geliştirmeniz için yardımcı oluyor. "Workout" denilen antrenman programlarına katılıp, interval, güç, dayanıklılık veya tırmanma sürüşleri yapabiliyorsunuz. Recovery denen aktif dinlenme sürüşleri yapabiliyorsunuz. Yarışlara katılıp Brezilya’lı veya Alman bir bisikletçi ile aynı anda sürüş yapabiliyorsunuz. Sadece kadın sürüşleri açılıyor, dilerseniz onlara veya sosyal sürüş adı altında açılan orta tempo sürüşlere katılabiliyorsunuz. Güzel kısmı etkinliklerin (event) detaylarına girdiğinizde, organizatörlerin etkinlikle ilgili tüm detayları belirtiyor olması. Hatta hangi Watt’ta kaç dakika sürüş yapılacağı, ne kadar tırmanılacağı, sürüşün kaç kilometre olacağı gibi. Kendinize uygun sürüşe katılmak ne sağlayacak? Eğer kendi performansınızdan daha zor bir sürüşe katılırsanız, arkada kalacak ve yalnız sürmek zorunda kalacaksınız.
İşin sempatik kısmı, yaptığınız sürüş tipine göre bazı organizatörler arkada kalan kişileri, gruba yetiştirmek için rüzgarlarını kesecek şekilde önlerine geçip (draft), onların daha az güç harcayarak daha hızlı sürebilmesini sağlıyor. Ama bu her etkinlikte bu şekilde değil tabi ki, o yüzden kendinize uygun etkinliği seçmenizde yarar var.
Etkinlikler ve takipçileriniz, takip ettikleriniz, kimler o an sürüş yapıyor, kim hangi sürüşü yapmış, nasıl sürmüş merak ediyorsanız Zwift'in “Companion” uygulamasını da indirmeniz gerekiyor. Bu uygulama işin sosyalleşme ve takip kısmı. Companion’da aynı etkinlik içinde sürüş yapan kişiler birbirlerinin performanslarını beğenip (like), “Ride on” diyerek tezahürat yapabilir, bir bisikletçiye direk mesaj yollayabilir, etkinlikteki herkese aynı anda yazabilir, iletişim kurabilir. Hatta dirsek hareketi ile “biraz da sen öne geç” diyebilir. Bunun dışında Zwift'te sürüş yaptıkça seviyen yükselecek, yükseldikçe de sana sağlanan donanımlar (ayakkabı, kask, gözlük, çorap, forma vs.) gelişecek, hatta topladığın puanlarla bisikletini bile değiştirebileceksin. İşin eğlenceli ve oyuna dönük kısmı burada. Avatar’ın ile tarzını yansıtabilirsin. Sanki bambaşka bir dünyada ama interaktif şekilde bisiklet sürüyor olacaksın.