Shimano Türkiye’yi, Teknik ve Pazarlama Koordinatörü Mihraç Bayındır’dan dinledik. Bize ayırdığı zaman için kendisine teşekkür ediyoruz.

Shimano ne kadar süredir Türkiye’de hizmet veriyor?

Shimano ürünleri aslında 1990 yıllarından buyana yaklaşık 30 yıldır Türkiye’de ,bu gün de Shimano Türkiye’nin direktörlüğünü de yürüten Metin Cengiz tarafından temsil ediliyor. Shimano Avrupa Holding’in 2014 yılında Metin Cengiz’in sahibi olduğu şirketin %51’ini satın almasıyla kurulan Shimano Türkiye ofisi bünyesinde 2014 yılından bu yana Shimano Türkiye ofisi olarak varlığını devam ettiyor. 

Shimano olarak hangi alanlarda ürünler sunmaktasınız?

Shimano Türkiye tüm Shimano markalı komponent ve giyilebilir ürünleri Türkiye ürün gamında bulundurmakta. Bunun yanı sıra Shimano’ya ait olan. Lazer markası (kask) Pro markası (sele, gidon, gidon boğazı, sele borusu, jant, el aletleri, bisiklet aksesuarları vb. gibi) markaların ürünlerini de ürün gamımız dahilinde müşterimize sunuyoruz. Bu markaların dışında OXC bisiklet aksesuarları markası Maxxis, Vittoria, CST, Michelin gibi dünya devi lastik markaları, Parktool gibi yine dünya lideri bisiklet spesifik el aletleri markası, gibi markaları da Türkiye pazarında tüketicilerle buluşturuyoruz. 

Bisiklet parçaları ile ilgili servis noktalarınız bulunmakta. Teknik destek konusunda neler söylemek istersiniz?

Shimano Türkiye olarak kalitenin sürekli ve her alanda olabilmesi için servis kalitesi öncelikle bizim için çok önemli. Tabi ki kaliteli servis demek temel bazı unsurlara sahip olmakla ilgili. Kabaca özetlersek teknik bilgi, kaliteli el aletleri ve ekipman, günümüz tüketici trendleri seviyesinde hizmet kalitesi. Bu sebeple ayrım göstermeksizin Türkiye genelindeki tüm bayilerimize sürekli online ve offline eğitimlerle ihtiyaçları duydukları her alanda destekliyoruz. 

Bunun yanı sıra tüketicilere mümkün olan en iyi hizmeti sunabilmek için iki farklı konsept uygulamamız var. 

Bunlardan birincisi, “Shimano Service Center” konsepti, Shimano markasını sahada en iyi şekilde temsil edebilecek donanım, alt yapı, eğitim, stok, bilgi, müşteri memnuniyeti gibi yönlerden sektörün en gelişmiş bayilerinden oluşmuş bir konsept. Bu konsept sadece Türkiye’de değil tüm dünyada benzer kriterler gözetilerek belirlenip, her yıl yenilenen içerikle sürekli geliştirilip, bağımsız denetçiler ve bizim tarafımızdan sürekli denetlenmekte. 

Bir diğeri, Shimano Certified Workshop. Bu konsept son 2 yıldır yine tüm Avrupa’da uygulanan bir konsept. Adı üstünde konsept sektörde hizmet veren bayi ve servislerin gerekli minimum teknik, eğitim ve donanımsal alt yapılarını geliştirerek, bu bayileri tüketiciye Shimano kalitesinde servis hizmeti verebilecek seviyeye ulaştırmak amacını güdüyor. Bu altyapılarını tamamlamış bayilere “Shimano Servis Sertifikası” verilmesi ve bu işletmelerinin “Shimano Sertifikalı Servis” haline getirilmesi ile başlayan süreç yine sürekli iş geliştirmeler uygulanarak ve her yıl denetlemelerle kalitenin sürekliliği kontrol edilerek ilerleyen, yaşayan bir süreçle devam ediyor. 

Shimano’nun amaç ve hedefleri nedir?

“Closer to nature closer to people”. Firmamızın sloganı aslında çok basitçe özetliyor. Dünyaya ve insanlara daha yakın olmak. Bu tema, konu bisiklet olduğunda şu misyonla özetleniyor “İnsanların doğadan ve çevrelerinden daha fazla keyif alarak daha sağlıklı ve daha mutlu olmalarına katkıda bulunmak”. Bu misyonu Türkiye pazarına indirgersek Daha fazla insanın daha fazla bisiklete binerek daha sağlıklı ve mutlu olmasına katkıda bulunmak. Tabi ki Shimano olarak sektördeki diğer tüm firmalardan daha kapsamlı ve zor bir misyonumuz var. Shimano neredeyse 100 yıldır teknolojik geliştirmeleri patentli icatları gibi bisikletin gelişimine katkıları ile bisiklet sektörünü hatta bisikletin kendisini domine ediyor. Biz de on yıllardır Türkiye’de bisiklet kültürünün gelişimi için aynı sorumlulukla var gücümüzle çalışıyoruz.

Merkezinizin İzmir’de olmasının nedeni var mıdır?

Shimano Türkiye direktörü Metin Cengiz Bey’in ticari faaliyetlerini yürüttüğü şirketin  o dönemde İzmir’de konumlanmış oluşu sebebi ile, devamında Shimano Türkiye de İzmir’de konumlanmıştır. Diğer taraftan İzmir hali hazırda bisiklet sektörünün üretim ve kullanım popülasyonu göz önüne alındığında da merkezi bir durumdadır. 

Shimano’yu rakiplerinden ayıran nedir?

Seneye bisiklet sektöründe 100. Yılımızı kutlayacağız. 100 yıldır her sabah çalışanlarımız “Nasıl insanların bisikletlerinden daha fazla keyif almalarını sağlayabiliriz?” diye düşünüyor ve bu yönde teknolojiler, hizmetler geliştiriyor. Bugün teknolojinin geldiği nokta çok değişti. Bu gelişmelere bisikleti de değiştirdi. Örnek olarak elektrikli vites sistemeleri ve hatta son yıllarda “e-bike” olarak isimlendirilen pedal destekli elektrikli bisikletleri sayabiliriz. Evet 100 yıldır bisikletler çok değişti fakat mühendislerimiz hala her sabah aynı düşünceyle ürünler geliştiriyor “Nasıl insanların bisikletlerinden daha fazla keyif almalarını sağlayabiliriz?”… Bizi diğer markalardan ayıran üstün kalite ve bir asırlık mirasımızın altında yatan düşüncenin bu olduğunu düşünüyorum.  

Bisiklet ile ilgili Türkiye’deki pazar payınız nedir?

Bu soruyu doğru cevaplamak için kategorileri ayırmak gerekir. Shimano markalı bisiklet ekipmanlarını konuşuyor olmak gerekirse tüm dünyada Shimano Pazar lideri konumunda. Bu oran Türkiye’de çok çok daha yüksek. Eğer alt grup, “merdiven altı” bisikletlerde kullanılan çok kalitesiz çin malım ürünleri dahil etmezsek %100 e yakın bir orandan bahsedebiliriz. Diğer markalarımız için rekabetten bahsetmek daha olası yüzde olarak kendi için diğerinin rakibi olan bize ait markalar bile var. Lastik markalarında olduğu gibi. 

Aldığınız geri dönüşler nasıl?

Biz tüm dünyada kalite denince akla ilk gelen ve her kategoride bu kalitede ürünleri ve hizmetleri 100 yıldır sunmayı başaran bir markayı temsil ettiğimiz için öncelikle çok gururluyuz. Türkiye özelinde, dünya genelinden daha da gurur verici bir noktada olmayı başardığımızı düşünüyorum. Bu gün bir şekilde bisikletle ilgisi olan ister kullanıcı ister ticaretini yapan bayiler olsun Shimano deyince hepsi “Shimano eşittir kalite” diyor. Shimano ürünlerinin olmadığı bir bisiklet mağazası veya bizim temin ettiğimiz markalardan en az birini kullanmayan bir bisiklet kullanıcısı yoktur diye düşünüyorum. 

Shimano olarak e-bi̇ke ile ilgili çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz?

Shimano olarak e-bike ile ilgili 2014 yılından beri farklı kategoride farklı segmentlerde ürün grupları üretiyoruz. Diğer bisiklet branşlarında ve kategorilerinde olduğu gibi ürünler sürekli gelişiyor. Shimano olarak yıllar önce MTB’de, yol bisikletinde yaptığımız gibi e-bike teknolojisinde de çıtayı biz belirliyoruz. Türkiye’de markamız olan Shimano-STEP elektrikli destek sistemleri uygulamalarına ancak gerekli servis/teknik altyapı oluşturduktan sonra 2016 yılında başlayabildik. Shimano Türkiye olarak öncelikle ürünün tanınması ve teknik servis altyapısının gelişmesi için birçok eğitim ve test faaliyeti sürdürmek aldığımız yoğun aksiyonların başında geliyor. Buna paralel olarak pazarın gelişmesi ve e-bike’ın doğru anlaşılması ve konumlandırılması için birçok geliştirici/lobi faaliyeti yürütmekteyiz. 

Burada e-bike için en önemli pazarlardan bir tanesi bisiklet turizmi. Bu konu aslında çok kapsamlı bir konu. Belki de bu konuyu başka bir dosya altında paylaşmak gerekir. Ama özet olarak şunu söyleyebilirim; bisiklet turizminin Avrupa ülkelerinin ekonomisine katkısı 40 Milyar €’dan fazla. Biz bunu bir proje olarak paylaştığımızda Turizm Bakanlığımız orta vadede bu pastadan 4 milyar €’luk bir payı hedef koydu ve bununla ilgili çalışmaları hızla başlattı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda ödüllü resim yarışması düzenleyeceksiniz. Bununla ilgili amacı ve süreci öğrenebilir miyiz?

Yarışma 20 Nisan günü 3400 resmi katılımcı ile sonuçlandı ve 23 Nisan günü kazanan 15 talihli açıklandı. Verilere baktığımızda yarışma sürecince 5000’e yakın çocuğun yarışma teşvikiyle resim çizdiğini görüyoruz. Burada amaç aslında sonucun içinde gizli. Tüm dünyanın corona pandemisi etkisinde zor günler geçirdiği bu dönemde nasıl toplumsal bir fayda sağlayabileceğimiz üzerine yapılan beyin fırtınalarında çıkan fikirlerden bir tanesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Shimano Bisiklet Temalı Resim Yarışması idi. Yaklaşık 3 haftalık yarışma heyecanı ile çocuklarımızın ve ailelerinin dikkatlerini mevcut salgının negatif etkilerinden biraz da olsa yarışma heyecanına çekebildiysek ne mutlu. Katılım sayısına bakıldığında ve sosyal medya verilerinden destekle yaklaşık 30.000 kişi ile aktif etkileşim oluşturmuş bir yarışma kampanyası olmuş oldu.

Sırada ödüllerine hak kazanmış 15 çocuğu yarışmaya destek sağlayan 7 bisiklet markasının 15 bisikleti ile buluşturmak kaldı. 

Yarışmaya en başından gelen yoğun talep bizi 19 Mayıs’ta bu kez de gençler için yapacağımız benzer yarışmaya hazırlanırken daha da heyecanlandırıyor.

Türkiye’deki bisiklet kullanımını nasıl görüyorsunuz? Bununla ilgili yaptığınız ortak çalışmalar var mıdır?

Türkiye artan genç nüfusu ve büyük metropol şehirleri, nüfusun yoğun olduğu şehirlerdeki ılıman hava koşulları ve bisiklete çok uygun tabiatı ile bisiklet kullanımının artışı için çok uygun bir ülke. Ülkemizde Shimano markasının yanı sıra birçok güçlü bisiklet üreticisi de var. Burada eksik olduğumuz konu zayıf bisiklet kültürü ve bu konunun geliştirilmesi için her bir koldan her bir paydaşla durmaksızın projeler ve faaliyetler sürdürüyoruz. İnanın bu faaliyetleri burada birkaç cümlede özetlemek imkansız. Dilerseniz e-bike ve Türkiye’de bisiklet kullanımı ile ilgili başka bir dosyada bunlara detaylı olarak yer verebiliriz