Merhaba ben İpek Öztosun. 25 yaşındayım, matematik öğretmeniyim. Aynı zamanda triatlon dalında milli takım sporcusuyum. 

– Ne zaman bisiklet ile tanıştın?

Ben 16 yaşında bisikletle tanıştım. Daha önce yüzme ile ilgileniyordum. 16 yaşından itibaren yüzme – bisiklet – koşu yapıp triatlon yarışlarına katılıyorum. Bisikletle tanışmam da triatlon sayesinde oldu. 

– Kaç yıldır profesyonel anlamda bisiklet sürüşü yapıyorsun?

Ben yaklaşık 8 yıldır milli takım sporcusuyum. 8 yıldır uluslararası yarışlarda ülkemi temsil ediyorum. 17 yaşımdan itibaren profesyonel olarak sporla ilgileniyorum. 

– Biraz başarılarından bahseder misin?

Yüzücü iken daha çok ulusal çaptaki ve bölgesel yarışmalara katılıyordum. Uzun mesafe yarışlarına katılıyordum ve antrenörümün teşviki ile koşu antrenmanlarına başladım. Koşuda olan yeteneğimi gördükten sonra triatlona başladım. Kazandığım başarıların daha çoğu triatlondaydı. 2013 yılında Avrupa gençler ikinciliği elde ettim. Bu sayede dünya şampiyonasına gitmeye hak kazandım. Daha sonra uluslararası yarışmalarda puan toplayarak Avrupa oyunlarına katıldım, Akdeniz oyunlarına katıldım. Kariyerimde birçok Türkiye şampiyonluğu var. Üç kere Balkan şampiyonluğu elde ettim. 

– İpek Öztosun nasıl hazırlanıyor? Sezona nasıl hazırlık yapıyor?

Bu başarıları elde etmenin arkasında çok özverili bir çalışma planı-programı var. Biz güne yaklaşık sabah 5’te uyanıp 6’da antrenman ile başlıyoruz. Her gün sabah 6 ile 8 arasında yüzme antrenmanımız var. 8’de havuzdan çıkıp 9’da okula yetişmem gerekiyor. Öğretmen olarak 9 ile 5 arası okulda derste oluyorum. Akşam 5’te çıkıp, 6 ile 8 arasında bir gün koşu, bir gün bisiklet antrenmanım oluyor. Bu şekilde haftanın her günü 11-12 antrenman yapmaya çalışıyorum. 

– İpek Öztosun bu arada nasıl besleniyor?

Bu yoğun antrenman programını beslenme ile de desteklemek zorundayız ki yaptığımız antrenmanların sonucunu alıp verim görelim. Aslında sporun bana kazandırdığı en önemli şeylerden birisi de vücuduma değer vermek, kendime saygı göstermek oldu. Bu anlamda yediklerime dikkat etmeye çalışıyorum. Genel olarak bildiğimiz gibi antrenman öncesi karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye ve antrenmandan sonra da protein ağırlıklı beslenmeye özen gösteriyorum. 

– Ülkemizde kadın sporcu sayısı çok az. Bunun değişmesi için ne gibi çalışmalar yapılabilir. Triatlon sporuna gönül vermek isteyen bir kadın sporcu nasıl hazırlanmalı? Nasıl bir bisiklet tercih etmeli? 

Durum dediğiniz gibi ama aslında günden güne sporda kadın sporcuları daha fazla görmeye başlıyoruz. Bunu görmek çok güzel. Ama tabii ki daha yeterli sayıda değil. İlk başta bu konuda ailelere iş düşüyor. Çocuklarını spora yönlendirmeleri gerekiyor. Ne kadar erken yaşta yeteneğini fark edip hangi alanda olursa olsun, bisitlet olabilir, yüzme olabilir ya da farklı bir branşa yönlendirilmesi yapılırsa iyi olur. Ne kadar erken başlarsa o kadar güzel sonuçlar elde ederler. Aslında tüm branşların temeli jimnastik ve daha sonra, yüzme veya bisiklet gibi daha kompleks branşlar işin içine katılıyor. Bu şekilde ailelerin desteği çok önemli. Daha sonra çocuk zaten başarı elde ettiğini görünce o branşı daha çok sevecek ve bırakmak istemeyecektir. Böylece daha uzun yaşlar boyunca spor yapılabilir. 

– Nasıl bir bisiklet tercih etmeli?

Küçük yaştaki sporcuların önce bisikleti sevmeleri gerekiyor. Yarış odaklı değil, antrenman odaklı da değil, mutlu olduğunu hissetmesi gereken bir yaklaşım gerekiyor. Yarış bisikletinden önce daha çok MTB tarzı, bisiklete daha kolay alışabileceği, tekniğini geliştirebileceği bir bisiklet alınıp daha sonra farklı alanlara yönlenebilmesi iyi olur. 

– İpek Öztosun antrenmanlarını nerede yapıyor? Nasıl hazırlanıyor? Günde kaç antrenman yapıyor?

Hafta içi bir ya da iki bisiklet antrenmanı yapıyorum. Sabah havuzda yüzüyoruz. Okuluma yakın olan bir yüzme tesisi var. Okuluma yakın olması nedeniyle tercih ettim. Daha sonra koşu antrenmanlarımızı hafta içi stadta yapıyoruz. Hafta sonu Balçova’da Terapi Ormanı’nda yapıyoruz. Orada daha uzun ve irtifalı koşabiliyoruz. Bu bize kuvvet ve hız kazandırıyor. Bisiklet antrenmanlarımızı hafta içi, kışın özellikle, evde trainer üzerinde yapabiliyoruz. Çünkü hava erken kararıyor, gündüz okulda oluyorum. Hafta sonu genelde yolu tercih ediyoruz, hava durumuna bağlı olarak… Yazın da genellikle her gün bisiklet ve koşu antrenmanı yapmaya çalışıyorum. 

– Trafikte  bisiklet kullanıyor musun?

Tabii ki. Mecburuz. 

– Bu konuda yaşadığın zorluklardan bahsetmek ister misin?

Aslında İzmir’de yaşamak diğer şehirlere göre biraz daha avantajlı sanırım. Trafiğe biz hafta sonu çıktığımız için çok fazla yoğun olmuyor. Bisiklet yollarının gitgide artması da bir avantaj. Ancak insanlar daha pek bilinçli olmadıkları için bazen bisiklet yolları bile tehlikeli olabiliyor. Bisiklet yollarında kedisini, köpeğini gezdiren insanlar görebiliyoruz. Bebek arabası ile yürüyenler var. Durup fotoğraf çekilen insanlar görüyoruz. Bunlar bisiklet yolunda bizim için tehlike oluşturuyor. Ama bu farkındalık gitgide, en azından İzmir için, artıyor. 

Trafikte bisiklet yolu olmadığında sağ şeridi kullanmamız gerekiyor. Ancak emniyet şeridi yoksa arabalar bazen sıkıştırabiliyor. Ya da arkasına bakmadan kapısını açabiliyor. Bu gibi durumlarda aniden durmak zorunda kalabiliyoruz. Umarız zamanla trafikte daha çok bisikletli görürüz ve sürücüler de bunun daha fazla bilincinde olur. 

– Bisiklet kültürünün yaygınlaşması için bir önerin var mı?

Bazı insanlar yolda bisiklet sürmekten çekindiği için bile bir şekilde bir bisiklet alıp başlamaya korkuyor olabilir. Bunlar birbirini destekleyen şeyler. Bisiklet kültürü ne kadar artarsa trafikte o kadar çok bisikletli olur. Ne kadar çok bisikletli olursa o kadar bisiklet kültürü artar. Bunun için belediyelerin oldukça desteği var. Bu destek artabilir. 

– Hedeflerinden bize bahsetmek ister misin?

Kısa vadedeki hedefim, önümüzdeki sezon için Türkiye şampiyonluğu. Aynı zamanda bir Balkan şampiyonasında da kürsüde yer almak istiyorum. Uzun vadedeki hedeflerim, daha uzun seneler milli takım adına yarışıp ülkemi yurtdışında temsil etmek. Aynı zamanda matematik öğretmeniyim. Aslında spordan bağımsız gibi görünse de öğrencilerimi bu konuda desteklemek, onlara somut bir örnek olabilmeyi kariyerimde amaçlıyorum. Elimden geldiğince de bu şekilde mesleğimi sürdürmeye çalışıyorum. 

– Hangi kulübün sporcususun?

Ben iki yıldır Göztepe Spor Klübü adına yarışıyorum. 

– Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Teşekkür ederim. Bence herkes bisikletin üzerinde olmanın verdiği mutluluğu tatmalı. Yolda olmak, o rüzgarı hissedebilmek, dengede kalabilmek bence müthiş.