Merhabalar, ben Cem Fidan. 24 yaşındayım, İzmirliyim. Yaklaşık 3 yıldır yol bisikleti kullanıcısıyım. Ege üniversitesi Rafineri ve Petrokimya bölümü mezunuyum.

Kaç yıldır bisiklet kullanıyorsun?

Yaklaşık 15 yıldır bisiklet kullanıyorum. Fakat, 3 yıldır yol bisikleti kullanıyorum. İlk bir yıl gezi amaçlı sürüşler yaptım. İki yıl performans sürüşleri yaptım. Bunların artıları eksileri oldu muhakkak benim için. 

Kendini nasıl keşfettin?

Kendimi çok yetenekli bulmuyorum. Çok çalıştım, çok çabaladım ve onun karşılığını aldığımı düşünüyorum. Başlarda bisiklete çok da yatkın değildim. Daha sonrasında vücudumu terbiye ettim, ona göre davrandım. Yediğime içtiğime dikkat ettim ve bu seviyeye geldim. 

Peki vücudun bu şekli alırken bir profesyonel destek aldın mı? Bir diyetisyenin var mı?

Bir diyetisyenim var, Demet Yiğit. Ona da selam göndermek isterim buradan. Türkiye atletizm federasyonunun diyetisyenliğini yapıyor. Kendisinin bana çok desteği oldu. Tabi ki, diyetisyen, antrenör desteği bir yere kadar, insanın kendisini bilmesi, ona göre davranması gerekiyor. Yorulduğunu bilmesi, inat edip yorulduğunu fark ettiğinde üstüne daha da verimsiz antrenmanlar yapmaması, beslenmesine dikkat etmesi gerekiyor. Diyetisyen bize göre diyet veriyor. Ancak belirli antremanlardan sonra, belirli bir şekilde beslenmek gerekiyor. Diyetisyenin de bunu sürekli takip etmesi mümkün olamıyor, kontrol altına alamıyor. Bu nedenle her sporcu kendisinin diyetisyeni olmalıdır.

Antrenman programın nasıl?

Neredeyse haftanın her günü antrenman yapıyorum. Fakat bunların seviyeleri var. Çok yüksek stresli antrenmanlar var, düşük stresli antrenmanlar var. Düşük stresli antrenmanlarda dinlenirken, diğerlerinde yoruluyorsun. Antrenman yapmazsan performansın düşüyor. Antrenman yapma isteğin gidiyor.

Şu anda hazırlandığın bir yarış var mı?

Şu anda özellikle hazırlandığım bir yarış yok. Bir sonraki sene yapılacak olan yarışlara odaklanmış durumdayım. Katılmak istediğim turlar var. Türkiye şampiyonası vardı. Ancak aksilikle sonuçlandı.

Daha önce yarıştığın yarışlarda derecelerin nelerdir?

Elit kategoride kürsülerim var. Şu ana kadar federasyon yarışında kürsü yapmadım. Hedefim federasyon yarışlarında derece sahibi olmak, daha üst düzey yarışlarda yarışmak, uluslararası turlarda dereceler elde etmek.

Eğlence amaçlı bisiklet sürerken bir anda kendini yarış bisikleti ile yarışlarda buldun. Doğru değil mi?

Evet, kesinlikle.

Eğlence amaçlı bisiklet sürerken bir anda kendinlerini yarış platformunda bulabilecek arkadaşlara önerilerin neler olur?

Öncelikle bisiklet ölçülerine dikkat etmeliler, kendilerine zarar verecek, sakatlayacak şekilde davranmamalılar. Kilitli pedala geçildiğinde ayarların doğru yapılmasına dikkat etmeliler. Aksi takdirde dizlerine büyük zararlar verebilirler. Özellikle derecesi 0 olan kallerde, dizlere verilen hasar çok daha büyük olabiliyor. Bisikleti daha kontrollü sürmeliler. İnişlerde kendilerini çok zorlamamalılar. Çok yüksek hızlara çıkıldığında, bisikletin yol tutuşunun az olması nedeniyle, çok büyük kazalar olabiliyor. Özellikle buna dikkat etmeliler. Ağırlıklı olarak kendilerini geliştirecek antrenmanlar yapmalılar. Geliştirici antrenmanlar yüksek hızda değil, düşük hızda gerçekleştiriliyor. Yokuş tırmanışları, rüzgara karşı düzyol intervalleri, geliştirici antrenmanlar olarak yapılabilir. Genellikle trafiğin az olduğu yerlerde antrenman yapmaya özen göstermelerini tavsiye ediyorum. Çünkü bisiklet yolları, yol bisikleti antrenmanı için ideal değil. 


Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde bisiklet yolları yol bisikleti antremanları için uygun değil. Bisiklet yolu her tarzda bisiklet kullanıcısı için tasarlanmış yollardır. 10km hızla giden bir kişinin yanından, 50km hızla geçmek bir risk oluşturacaktır. Bunun için ana yolda veya trafiğin az olduğu bölgelerde antrenman yapmak çok daha güvenlidir. Örneğin ben Menemen’de yaşıyorum. Menemen-Manisa yolu antrenman yapmak için oldukça uygun bir güzergah. İniş kısmında zorluk yaşanmayacak, çukurları olmayan,tehlike  oluşturmayan yokuşlarda antrenman yapmaya özen gösteriyorum. Bana en yakın Çukurköy var. Genelde yokuş antremanlarımı orada gerçekleştiriyorum. Olabildiğince risk seviyesi düşük, trafikten uzak bölgelerde antrenman yapmaya özen gösteriyorum. Maalesef trafikte araç sahipleri bisiklet ile ilgili, bisikletin trafikte olması ile ilgili yeterli bilgiye ve farkındalığa sahip değiller. Bu nedenle risk teşkil ediyorlar.

Bisikletin trafikte fark edilmesi için bir önerin var mı?

Trafikte bisikletin fark edilmesi için, en büyük etken araç sahiplerinin, sürücülerin hatta yayaların bilgilendirilmesi. Belli bir yaştan sonra eğitim, bilgilendirme çok zor oluyor. Okullarda bilirkişiler tarafından, bisikletin trafikte olması ile ilgili eğitimlerin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bir dönem trafikte elektronik tabelaların üzerine bisikletin trafikte olması ile ilgili bilgilendirici yazılar yazılmıştı. Bu yazıların trafikte bayağı etkili olduğunu fark ettim. Örneğin korna yerine frene basmaya başladılar. Fakat elektronik panolarda bulunan bilgilendirmeler azaldıkça, araç sahipleri tekrar farkındalıklarını yitirmeye başladılar.

Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?

Bike İzmir ve Bike Pedia ailesine teşekkür ediyorum.