Bazı kişiler için zayıflama düşüncesi imkânsız hatta korkutucu olabiliyor. Kişi zayıflama dönemini nasıl hızlandırabilirim, kolaylaştırabilirim diye düşünürken açlık diyetlerine ve spora yönelebiliyor. Bu noktada iki tehlikeli düşünce yapısında olanlar var. Bunlardan birincisi kilo verme düşüncesi ile yemekleri azaltmış, “aç kalırım yeter ki zayıflayayım zaten spor da yapıyorum kesin kilo veririm” gibi bir inanışa sahip kişiler. İkincisi ise nasılsa spor yapıyorum diyerek normalden daha fazla yiyerek zayıflamak isterken kilo alan kişiler. İlk gruptaysanız: Açlık diyetleri metabolizmanızı yavaşlatır. Bir süre sonra ne yaparsam yapayım kilo veremiyorum düşüncesi ile baş başa kalırsınız. Açlık diyetleri ile beraber spor yapmaya da başladıysanız ve spor türü olarak bisiklet gibi dayanıklılık gerektiren bir sporu seçtiyseniz bu diyetler size çok kısa zamanda zarar verebilir. Çünkü bu süreçte kan şekeri dengenizde bozulmalar gerçekleşecek, yağlarınızdan kurtulmak isterken kaslarınızı kaybedip, güç ve performans kaybıyla karşılaşacaksınız. İkinci gruptaysanız: Bisiklet kullanıyorum zaten zayıflarım diyerek kilo alanlardansanız, aman dikkat! Öncelikle bu noktada yapmanız gereken kalori saymamalı ve doğru beslenmeye odaklanmalısınız. Yapılan en büyük hata, harcanan kaloriye bakmak ve “nasılsa bu kadar kalori harcamışım o zaman bir ödülüm olsun” düşüncesi ile beraber soluğu tatlıcıda veya fast-food restaurantlarında almaktır.

DENGEYİ BENİMSEYİN. BİSİKLETİ SEVİN İki grupta da olabilirsiniz veya doğru yöntemleri kullanarak zayıflıyor/kilonuzu koruyor olabilirsiniz. Her koşulda bilmeniz gereken şu ki, hayatımız dengeler üzerine kuruludur. Önemli olan sevdiğiniz besinleri tüketirken telafilerini yaparak kilonuzu korumak veya kilo vermek istiyorsanız zayıflayabilmektir. Bu noktada sporu hayatınıza katarsınız beslenme programınız ile entegre edebilirseniz daha güzel sonuçlar almış olursunuz. Bisiklet bu noktada tercih edebileceğiniz mükemmel bir spor türü. Yalnız, her şeyde olduğu gibi hem beslenme programınızı hem de bisikleti yaşam şekli haline dönüştürebilmeniz önemlidir. Çünkü genelde yapılan hata diyete de bisiklete de bir hevesle başlamak ve sonrasında bıkkınlık yaşamak. Sonunda bıkkınlık yaşamak istemiyorsanız diyetiniz size özel olmalı ve rahat bir şekilde aç kalmadan uygulayabileceğiniz bir program olmalı. Bisiklet sürmeyi de zorunluluktan değil neden hayatınıza eklemeniz gerektiğini bilerek ve sevmelisiniz. Sonrası zaten çok basit…

KASLARINIZIN ÖNEMİNİ BİLİN Vücudunuzda kas oranın artması metabolik hızın da artışını sağlayarak daha çok enerji yakılmasını ve daha hızlı kilo kaybını sağlar. 1 kg kas 1 kg yağdan daha az yer kaplar ve daha fit görünmüş olursunuz. İşte bu nedenle doğru beslenme programı ile sporunuzu desteklemek çok önemlidir.

PROTEİN KADAR KARBONHİDRATTA ÖNEMLİ Sporcuların kas gelişimi ve performans artışı için yüksek miktarda protein tüketmelerinin yeterli olduğu inanışı oldukça yanlıştır. Yüksek miktarda protein ve çok düşük oranda karbonhidrat içeren beslenme programları eşliğindeki egzersizler kas kitlesini azaltır. Karbonhidrat kasları çalıştırmak için en iyi yakıttır. Olması gereken, doğru protein kaynakları ile tam tahıllardaki karbonhidratı birleştirebilmektir.

BİSİKLET ÖNCESİ: YAKIT ZAMANI Çalışmalar sanılanın aksine aç karnına spor yapmayı desteklemiyor. Özellikle şu unutulmamalıdır ki; bisikletçilerin yakıtları gıdalarıdır. Aynı zamanda kasın güçlenebilmesi ve performansının iyi olabilmesi için enerjiye ihtiyacı vardır. Bu noktada da karaciğerdeki ve kaslardaki glikojen seviyesinin yeterli olması gerekir. Egzersizden önce mideyi rahatsız etmeyecek ve daha önce denenen yiyecekler tercih edilmelidir. Son yapılan çalışmalar saatte 30-60 gr karbonhidrat sindirildiğini yani uzun bir bisiklet yarışının sonuna kadar depoların dayanabildiğini söylüyor. 3-4 gram karbonhidrata ek 1 gr protein ilavesi performans arttırıcı ve kas kütlesini koruyucu görünüyor. Karbonhidrat tüketim zamanı, sporcuların tükettikleri besin miktarı ve tolere etmelerine göre farklılık gösterebilir.

BİSİKLET SONRASI: TOPARLANMA ZAMANI Yıpranan dokuları ve hücreleri beslemek için protein içeriği yüksek gıdalar alınmalıdar. Spor sonrası yağ oranı az protein oranı yüksek yağsız hindi/tavuk göğüs eti tercih edilebilir. Yapılan birçok çalışmada, egzersiz sonrası özellikle karbonhidrata ilave olarak protein alınmasının kas glikojen yenilenmesini hızlandırdığı ve kas dokusundaki hasarın toparlanmasına yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.

SIVI PERFORMANISI ETKİLER Su ve sıvının yeterli olması büyük önem taşır. Performansın en üst düzeyde olabilmesi için kaybedilen sıvının yerine konması sağlanmalıdır. Vücut ağırlığının %2-3’ünü aşan sıvı eksikliği egzersiz performansını azaltır.

VİTAMİN-MİNERAL İHTİYACI ARTAR Sporcuların vitamin–mineral gereksinimleri hareketi az bireylerden yüksektir ve yeterli miktarda tüketilmesine özen gösterilmelidir. Dayanıklılık sporcuları için özellikle B, A, C, E vitamini, demir, kalsiyum, sodyum, potasyum minerallerinin alınmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca uzun süreli egzersizler sırasında oluşan serbest radikallere karşı antioksidan vitaminler koruyucu etki göstermektedir.

Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Deniz Zünbülcan