Strava kullanmak öyle bir tutkudur ki; “Bisikletli kaza yapıp yere düştüğünde yaptığı ilk hareket Strava’yı durdurmaktır” denir. Gerçekten de Strava’nın önemini bilen bir bisikletli, bu uygulamaya çok değer verir. Ben de bir gün kaza yapıp karayolunda düşmüştüm. Gerçi benim ilk hareketim Strava’yı durdurmak olmadı çünkü hemen yol dışına yuvarlanmamı sürdürmek daha öncelikliydi. Ama sonra güvenli bölgede ayağa kalkıp bisikletimi de yoldan aldıktan sonra ilk işim Strava’yı durdurmak oldu.

Özellikle yarışmacı ruha sahip bir sporcu için Strava çok önemlidir. Çünkü istediği zaman geçmişteki bir yarışa dahil olabiliyor. Kişi, belli tarihleri beklemek veya formalitelerle uğraşmak zorunda kalmadan yarışma isteğini gerçekleştirebiliyor. Tabii sadece yarışan sporcular için değil, aynı zamanda tur bisikletlileri, ulaşım bisikletlileri, dağ bisikletlileri, koşucular ve yüzücüler için de çok önemlidir. Strava, hepimizin bildiği gibi “bisikletlinin (koşucunun da diyebiliriz, yüzme biraz daha popüler olduğu zaman onu da ekleyebiliriz) Facebook’udur”. Hangi segmentte kaçıncı olduğumuzu, rakiplerimizin hangi yokuşun hangi yüzdedeki eğimli kısmında ne hızla tırmandığını vs. oradan görürüz. Duruma göre arkadaşlarımızı tebrik ederiz ya da beğeniriz veya kıskanırız. İzmir-Bodrum arasını +30 km/saat ortalama hız ile geçen bir bisikletliyi kıskanmayacak “sporcu bisikletli” yok denecek kadar az olacaktır. Hatta farklı bölge ve ülkelerden kendi performansımıza göre bisiklet arkadaşı bulmaya da yarar Strava. Mesela ben Yunanistan’a ait Sakız Adası’ndaki segmentlerde bana en yakın performanstaki sporcuların yaptığı turlarda yorumlar kısmından onlarla haberleşmeyi başlattım. Çok sayıda Strava arkadaşı edindim ve Sakız Adası’na gittiğimde gerçek arkadaşlığa dönüştü. Çeşme Grandfondo 2018’de gene görüştük. Bakın, iki ülkenin insanlarını da bir araya getirmeyi başarabilen bir yazılımdır. Strava, bir de zayıflama veya sabit kalma diyeti yapan kişilerin kalori hesapları için de işe yaramaktadır. Bu girişten sonra en çok kullanılan Strava hile yöntemlerini, Strava hilecilerinin kişiliklerini ve bunlara karşı ne yapılabileceğini inceleyeceğiz. Öncelikle Strava’da elde edilen PR’lar (Personal Records: Kişisel Rekorlar) için harcanan emekler sadece o binilen veya koşulan andan ibaret değildir. Bunların geçmişi vardır, her gün buna uygun yaşayanlar var. Devamlı kendini geliştirmek için günlük, haftalık, aylık planlar yapıp uygulayanlar var. Şu noktadan itibaren, “Hile=Emek Hırsızlığı” olduğunu kabul etmeyen, geri kalan yazıyı okumasın çünkü bu kişiler bu yazıyı anlayamayacak bir ahlak durumundadır. Olay sadece KOM veya QOM hırsızlığı değil. En tepeye ulaşmadan bir başkasını da hile ile geçmek de yanlıştır. Toplumda herhangi bir konuda her hırsız/hileci kollarını açabildiği yere kadar hırsızlık/hile yapar. Strava’da hile yapan insanlar zaten büyük bir olasılıkla yalanı ve hileyi alışkanlık edinmiş kişiler olacaktır. Bazı insanlar İngilizce bilmemekten ve/veya Strava’yı kullanmayı tam öğrenemediklerinden; mesela, bisiklet sürenin bir erkek olduğunu kabul edelim, bu kişi etkinliği koşu olarak açabiliyor ve tabii ki bir bisikletli dik yokuş haricinde hemen hemen her durumda bir koşucudan hızlı olacağı için KOM (King of the Mountain: Dağın Kralı) ünvanını alabiliyor. Bazıları ise spordan sonra Strava’nın çalıştığı telefonu veya saati kapatmayı unutup aracına biniyor ve mesela Üçkuyular-Urla arasında bulunan segmentleri +80 km/saat gibi hızlarla geçip oranın KOM’u veya QOM’u oluyor. Diğer bazıları da Strava’ya çok önem veren insanlarla empati kuramadığından oluyor. “Amaaan ne var yani Metro içinde QOM olduysam” diyen bir kadın turcu vardı. Başka ilginç durumlar da olabiliyor, bilerek veya bilmeyerek, erkek sporcu kendisini kadın sporcu olarak kayıt ediyor ve dolayısıyla kolaylıkla QOM (Queen of the Mountain: Dağın Kraliçesi) ünvanını alabiliyor. 1) Hile Çeşitleri: Strava hilecilerinin toplumdaki veya bisiklet camiasındaki duruşları çok saygın bile olabilir. Bazıları resmi yarışçı, bazıları sporcu dükkan sahibi, bazıları doktor, bazıları mühendis, bazıları işadamı dahi olabilir. Onlardan beklenmez mi sanıyorsunuz! Bazıları da yüzsüz olabiliyor. Bir örnek vereyim: Geçenlerde Altınyol’da 180 km/saat hızla bisiklet süren birisine Strava hile önleme ortaklarımla, 2 gün boyunca FLAG attık. Biz attıkça hileci kişi de bunlara anında itirazda bulunuyordu. Strava’nın hile önleme yan kuruluşunda görevli olduğum için en sonunda Strava’ya mail atıp uslanmaz sürücü diye şikayet ettik ve konu kapandı. Bu kişi beni çok şaşırtmıştı. Motoruyla veya arabasıyla Altınyol’da 180 km/saat hız yapıyor ve buna Flag atan kişiye neden devamlı itiraz ediyordu? Nasıl bir düşünce sistemi vardı? Aslında büyük olasılıkla plakası gizlenmiş bir spor motor olduğunu tahmin ediyorum. Çünkü o yolda radar var, kamera plakasını okumamıştır, o geçtiği saatte ve dakikadaki kayıtları polise göndersek mi diye düşündük ama bizim amacımız sadece spordaki hakkımızın yenmemesi için çalışmaktı, o diğer konu biraz farklı konulara giriyor, o yüzden şikayet etmedik. Ama bir insanın düz yolda 180 km/saat hızla bisiklet rekoru yapmak için gerçekten büyük kompleks sahibi olması gerekmektedir. Gerçekten anlamsız bir durum. Daha da kötü bir durum var; gerçek emek hırsızlığı yapan sporcular. Sporcu olan hilecilerin çoğu ise Doblo/Connect/minibüs vs. türü ve tercihen arka kapıları yanlara açılabilen yandan ve tüm boydan rüzgarı kesecek biçimde “araç arkası” tabir edilen antrenman çeşidini yapıyor. Tamam, kimse yapmasın denmiyor ama bunu Strava ayarlarında tabelaya koymama veya gizli kalsın olarak işaretleyerek yapılabilir. Yüksek devirde pedal çevirmek için böyle bir antrenman yapıyorlar. Çok hızlı devirle pedal çevirmek için spor salonlarında “spinbike”lar da bir çözüm olabilir. Çoğu kişinin evinde bisiklet sürme düzenekleri de var. İstedikten sonra çok çözüm var. Bu hile çeşitleri dışında bir de yeni çıkan elektrikli bisikletler var. Düz yolda pek sorun değiller ama yokuş yukarı çok kişinin hakkını yiyebilir. 2) Önlemler: Bu emek hırsızlarına karşı alınabilecek iki önlem vardır. APP üzerinden değil de Web üzerinden Strava’ya giriş yapılarak bu hırsızların o etkinliklerine FLAG atılabilir. O da itiraz edebilir, böyle karşılıklı FLAG/İtiraz olarak belli bir süre devam eder. Başka arkadaş varsa size yardımcı olabilir. Bazen hırsız olan kişi çok yüzsüz çıkabiliyor ve sonuçsuz kalabiliyor. O zaman Strava’ya mail atma opsiyonu da var tabii. Bunun dışında bisiklet toplumunun kendi ahlakını koruyacak şekilde bir otokontrole sahip olacağı bir sistem de kurulabilir. Nasıl bisikletlilerin haklarını ve sürüşlerini daha iyi yapmak için birçok grup/platform vs. kuruluyorsa benzeri Strava’da hile önleme için de kurulabilir. Aslında böyle bir grup var ama sayımız çok az. Yakında bunu arttıracağız. Kafası hız grafiklerinden anlayan kişilerin olması önemli, hangi yokuşta ne kadar hızlı gidilebileceği konusunda biraz bilgisi olmak zorundadır. Tabii söyleme gerek yok bu kişiler gizli olacaktır ve kimse bilmeyecektir, aynen bu yazının yazarının adının değiştirildiği gibi. Çünkü bu ahlaksız insanlar toplu olarak saldırıyorlar ve bu sosyal olayda sanal ortamdan çıkıp fiziksel saldırıya dönüşebilecek kadar agresif tavırda olan kişiler de bulunmaktadır.