Vegan ve Bisiklet
Olumlu yönde katkı sağlayan psikolojik etkiler, insan ve bisiklet ilişkisinin önemli yanlarından biri olmasının yanında, bisiklet sürmenin verdiği mutluluk ve huzurun yanısıra, yerine göre oldukça zor olabilen bir spor olması nedeniyle sık sorulan sorular arasında bisikletlinin beslenmesi ön sıralarda yer almakta. Beslenme konusunda bisiklet sporu yapanların vücutlarını sağlıklı tutmaları ve sporu sürdürebilmeleri için pekçok alanda beslenme önerileri yapılır. Şundan şu kadar, bundan bu kadar alınması gerektiği yazılır ve söylenir. Ancak insanoğlu karmaşık bir varlıktır ve beslenme alışkanlıkları ve tercihleri de çok çok farklı olabilir. Burada sıradışı beslenme tercihleri olan vejeteryenler ve veganlar hemen akla gelir. Bu yazımızda vegan beslenmesi, veganlık ve bisiklet ilişkisine değineceğiz.
ETIK VE BILIMSEL AÇIDAN VEGANLIK
“Veganlık, hayvanların gıda, giyim ya da başka amaçlarla maruz kaldıkları sömürü ve zulmün her türlüsünden kaçınan ve buna ek olarak, insanların, hayvanların ve çevrenin yararına, hayvan kullanımı içermeyen alternatiflerin geliştirilmesini ve kullanımını destekleyen felsefe ve yaşam biçimidir. Beslenme söz konusu olduğunda, hayvanlardan tamamen veya kısmi olarak elde edilen ürünlerin reddedilmesini ifade eder. Veganlık hayvanlar alemine dair sömürü ve zulmün tüm biçimlerini dışlamanın ve yaşamı gözetmenin yoludur. Et, balık, kümes hayvanı, yumurta, bal, hayvansal süt ve türevlerini dışlayıp bitkiler aleminin ürünleriyle yaşamak ve tamamen ya da kısmen hayvanlardan üretilen tüm ticari malların alternatiflerini kullanmak şeklinde pratiğe dökülür.” ( Vegan Topluluğu / The Vegan Society – 1979)
Veganlara göre hayvanları kullanmak; sebep olduğu sonuçlardan, yol açtığı zarar ve acıdan bağımsız olarak, başlı başına yanlıştır. Çünkü, hayvanlar herhangi bir şekilde kullanıldığında, onlara hiçbir zarar verilmese bile onların ahlaki olarak önemli, içkin değere sahip varlıklar oldukları yadsınmış, onlara mal ve eşya muamelesi yapılmış olunur.
VEJETARYENLIKTEN FARKI HEDIR?
Vejetaryenlik et ve et ürünlerinin kullanılmadığı bir beslenme şeklidir. Ancak hayvanlardan elde edilen ürünleri kullanmakta sakınca görmez. Veganlık, beslenme şekli değil hayvan kullanımını topyekün reddediştir. Sadece beslenmekle kalmaz, hayvanların kullanıldığı, mal ve kaynak olarak görüldüğü her uygulamayı, kullanımı reddeder.
“Vejetaryenler için en ideal yaklaşımın, tüm hayvansal ürünlerden kaçınmak olduğunu düşünüyoruz.”
1830’lu yıllarda, ’vejetaryen’ sözcüğünün orijinal kullanımı hiçbir hayvansal ürün kullanmayan ve vegan beslenen kişileri tanımlıyordu. Bu ilk ‘vejetaryenlik’, giyim ve yaşamın diğer alanlarını da kapsıyor ve günümüzdeki veganlık fikrine benziyordu.
1847 yılında kurulan Vejetaryen Topluluğu (The Vegetarian Society), yumurta, süt ve süt ürünleri tüketmemeyi vejetaryenliğin koşulları arasında saymaz.
1900’lü yılların başında Vejetaryen Topluluğu’nun yayını Vejetaryen Haberci’de (The Vegetarian Messenger) vejetaryenlerin yumurta ve süt ile süt ürünleri tüketmesinin uygun olup olmadığı tartışılmaktaydı. Bu tartışma 1. Dünya Savaşı sonrasında da sürdü ve sonunda, 1944 yılında Vegan Topluluğu’nun (The Vegan Society) kurulmasıyla devam etti. 1. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında, Vejetaryen Topluluğu, günümüzde ‘vegan’ olarak anılan beslenme biçimini doğru ilerlediği görünüyordu.
1923’te The Vegetarian Messenger’ın editörü şu açıklamada bulunur: “Vejetaryenler için en ideal yaklaşımın, tüm hayvansal ürünlerden kaçınmak olduğunu düşünüyoruz.”
Hararetli tartışmalarla geçen toplantılardan sonra Donald Watson ve beraberindekiler The Vegetarian Society’den ayrılarak ayrı bir topluluk kurmaya karar verirler ve 1944 yılı kasımında bir kafede bir araya gelerek The Vegan Society’nin temelini atarlar.
Günümüzde Vegan Topluluğu’nun kuruluşu ve Dünya Vegan Günü her yıl 1 Kasım’da kutlanıyor.
VEGANLIK TAHMIN EDILENDEN DAHA UZUN BIR GEÇMIŞE SAHIP
Veganlık terimi 1944’te ortaya çıkmış olsa da, etten kaçınma kavramı eski Hint ve doğu Akdeniz toplumlarına kadar uzanır. Vejetaryenlik ilk kez M.Ö. 500’lerde Yunanlı filozof ve matematikçi Samoslu Pisagor tarafından dile getirilmiştir. “Doğru Üçgen” teoremine ek olarak Pisagor, insanlar da dahil olmak üzere tüm türler arasında yardımseverliği desteklemiştir. Budizm, Hinduizm ve Jainizm’in izleyicileri de, vejetaryenliği savunarak, insanların diğer hayvanlara acı vermemesi gerektiğine inanıyordu.
Hindistan’ın Ladakh bölgesinde Himalaya Dağlarının zorlu yaşam koşullarında, ihtiyaç duydukları bitkisel bazlı vitamin ve mineralleri 15000 feet (5000 m) rakımda üreterek yaşamını sürdüren Brokpa kabilesi, 5000 yıldır vegan olan bir kabiledir. Tarihe bakıldığında veganlık, tahmin edilenden daha uzun bir geçmişe sahip. Hayvansal ürünlerin kullanımından mümkün olduğu kadar kaçınarak yaşamayı seçen veganların her zaman var olduğu söylenebilir – Çoğunlukla dinsel ya da ruhani sebeplerle.
PEKI NEDEN VEGANLIK?
Hayvan Hakları ve Özgürlüğü İçin: Sözde “İnsancıl” hayvan sömürüsünün önlenmesi, vegan olmanın en önemli nedenlerinden biridir. Çoğu insan için vegan olma yolunda ve veganlığı benimseme kararlarında kilit faktör olmaya devam ediyor. Hayvanlarla duygusal bağlara sahip olmak, bu nedenin bir parçasını oluşturabilirken, veganlar tüm canlıların yaşam ve özgürlük hakkına sahip olduğuna inanmaktadır. Hayvansal ürünlerden ve hayvanlar üzerinde deneyli ürünlerden kaçınmak, her yerde hayvan zulmüne ve hayvan sömürüsüne karşı durmanın en açık yollarından biridir.
“Auschwitz, birisi bir mezbahaya bakıp da ‘onlar sadece hayvan’ diye düşündüğünde başlar.” Theodor Adorno
Gezegenimiz İçin: Evsel atıkların geri dönüşümünden (Bkz: Sıfır atık) işe bisikletle gitmeye kadar hepimiz daha çevreci ve sürdürülebilir bir yaşam oluşturabileceğimizin farkındayız. Bir bireyin karbon ayak izini azaltmak için yapabileceği en etkili çözümlerden biri, tüm hayvansal ürünlerden kaçınmasıdır. Bu, “etsiz yaşanmaz” tantanasının da ötesine geçiyor!
Buraya kadar güzel; fakat et ve süt endüstrisi nasıl oluyor da çevre için tehdit oluşturabiliyor? Et ve diğer hayvansal ürünlerin üretimi, hayvanları beslemek için gerekli su ve besinden taşımacılığa, çiftlikten çatala gelene kadar tüm bu süreçleri ile çevre için ağır bir yük oluşturmaktadır. Et üretimi için gerekli olan tahıl yeminin büyük miktarı orman tahribatı, habitat kaybı ve türlerin yok olmasının en önemli nedenlerinden biridir. Yalnızca Brezilya’da, Avrupa’daki hayvan sektörüne soya fasulyesi yetiştirmek için ayrılan tarım arazisi 5,6 milyon dönüme eşdeğerdir. Bu alan, insanlar için yiyecek üretmek yerine, hayvan sektörüne nakit mahsuller yetiştirmeye ayrılarak dünyadaki yetersiz beslenme ve açlığa katkıda bulunmaktadır. Öte yandan, çevre üzerindeki etkimizi azaltmanın en eğlenceli, en kolay ve en etkili yollarından biri olan şey, daha az miktarda mahsul ve su kullanımı gerektiren vegan beslenme ile veganlığa geçiştir.
“Köklü değişiklikler yapılmadığı takdirde, iklim değişikliğinin geri döndürülemez bir hal almasına sadece 12 yıl kaldı.” Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Raporu
İnsanlık İçin: Veganlık, gezegenimizi iyileştirme ve ona iyi bakma konusunda sürdürülebilir bir seçenek olduğu gibi, bitki temelli yaşam da insan bireylerini beslemenin daha sürdürülebilir bir yoludur. Bitkisel bir beslenme, et ve süt ile beslenme için ayrılan arazinin sadece üçte birine gerek duyar. Çok sayıda çevresel ve sosyo-ekonomik sorun yüzünden artan küresel gıda ve su güvensizliği ile daha sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsemenin zamanı geldi. Hayvansal ürünlerden kaçınmak, bireyin sadece gıda ve diğer kaynaklar üzerindeki sömürgeyi azaltabileceği yollardan biri değildir, aynı zamanda dünyanın en fakir insanlarını orantısız şekilde etkileyen verimsiz gıda sistemlerine karşı durmanın en basit yoludur. Bu nedenle, veganlık aynı zamanda insanlar arasındaki “eşitlik” ve “adalet” sorunuyla topyekün mücadeledir.
“İnsanlar hayvanları katletmeye devam ettikçe birbirlerini öldürmeye de devam edecekler.” Pisagor
Sağlığınız İçin: İyi planlanmış vegan diyetler, sağlıklı beslenmenin püf noktalarını uygular ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu tüm besinleri içerir. Hem İngiliz Diyetetik Derneği hem de Amerikan Beslenme ve Diyetetik Akademisi, bu diyetlerin her yaşa ve hayatın her aşamasına uygun olduklarını kabul eder. Bazı araştırmalar, düşük kan basıncı, kolesterol, kalp hastalıkları, tip 2 diyabet ve bazı kanser türlerini vegan beslenme ile karşılaştırmıştır. Vegan olmak, tükettiğiniz besinlerin içeriği hakkında daha fazla bilgi edinmek ve beslenmenizi geliştirmek için harika bir fırsattır. Çünkü ihtiyaç duyduğunuz besinleri bitkilerden alarak sağlıklı beslenme seçeneklerine lif, vitamin ve mineralce zengin olan tüm tahıl, meyve, yemiş, tohum ve sebzeleri de eklemiş oluyorsunuz.
Sağlıklı beslenmenin yolu, dengeli vegan beslenmeden geçiyor. Veganlığın herkese uyumlu bir biçimi var. Bunlardan biri spor ve ona bağlı dengeli beslenmeyi oluşturmaktadır. Sporda vegan beslenmenin temel ilkesi dengeli beslenmektir. Unutmayın ki, sağlıklı beslenmenin yolu, dengeli vegan beslenmeden geçiyor. Beslenmenize mercimek, fasulyeler, nohut, yemiş ve çekirdeklere yer verdiğinizde, yetersiz protein almaktan korkmanıza hiç gerek yok, çekincesi olanlar için vegan protein tozları alternatif bir çözümdür.
Birçoğumuz et ve süt sayesinde güçlü bir vücuda sahip olacağımız inancıyla büyüdük. Ancak tıp doktoru ve “Proof Positive” kitabının yazarı önleyici sağlık uzmanı Neil Nedley’e göre bu inanış bir mitten ibaret. Profesyonel sporcular dayanıklılıklarını arttırmaya çalışırken hayvansal yağ ve proteinin minimumda tutulması gerektiğini yıllardır bilmektedirler. Nedley’e göre bu sporcular genelde karbonhidrat yüklemesi diye adlandırılan bir yöntem kullanıyorlar. Bu tip yaklaşımlar spor tıbbı konusunda onlarca yıldır yapılan araştırmalara dayanmaktadır.
Nedley’in söylediğine göre; “Klasik araştırmalardan biri, 1960’ların sonunda yapıldı ve bu araştırmada İskandinav araştırmacı Dr. Per-Olaf Astrand dokuz profesyonel sporcu üzerinde çalıştı. Astrand bu sporcuların diyetlerini üç günde bir değiştirdi. Üçer günlük her periyodun sonunda, Astland her bir sporcunun yüksek hızda tükeninceye kadar pedal çevirmesini sağladı.” Nedley, yüksek et diyeti (yüksek protein ve yağ) uygulayan sporcuların yaklaşık bir saat sonra çok bitkin düştüklerini belirtti. Daha yüksek oranda bitkisel yiyecekler ve daha az oranda et, protein ve yağ gibi karışık diyet uygulayan sporcular, neredeyse iki kat daha fazla bir süre olan 1,9 saat boyunca pedal çevirirken, sadece vejetaryen diyeti uygulayanlar 2,78 saat sonra yoruldular.
DAYANIKLILIKTA ARTIŞ
Nedley’e göre, dayanıklılık göstermedeki bu olağanüstü gelişme hayvansal gıdalara önem verenleri şaşırtmamalıdır. Zira tamamen bitkisel beslenen öküz, fil ve at gibi hayvanların güç ve dayanıklılık konusunda problemleri yoktur. Atlar yüksek hızda 12 saat boyunca koşabilirler. Filler yüksek hızda 10 ya da 12 saat koşabilir. O ağır yükle (6 tondan fazla) 10-12 saat boyunca saatte 40 km hızla koştuğunuzu düşünebiliyor musunuz?
Diğer taraftan, çitalar ve kaplanlar gibi et yiyen büyük kediler başlangıçta iyi bir hıza sahip olmalarına karşın, genelde 5 dakika gibi kısa bir süre içerisinde yorulurlar.
Aslında, hayvanlar âleminde, uzun bir süre boyunca enerjiyi üst seviyede tutmak anlamına gelen dayanıklılık, vejetaryen hayvanların bir özelliğidir.
Beslenme uzmanı ve kitap yazarı Sally Beare, bir keresinde 400 kiloluk tipik bir erkek gorilin bitki, meyve ve kuruyemişler içeren vegan bir şekilde beslendiğini belirtmiştir. “Doğru! Goril bize çok yakın bir hayvan, ancak spor beslenmesi üzerine yapılan son araştırmalara göre, profesyonel sporcularımız vejetaryen bir diyet uyguladıklarında, yeterli miktarda kas geliştirmekle kalmayıp üstün bir dayanıklılık da sergiliyorlar.”
Saygın beslenme kuruluşları (Amerikan Beslenme Derneği, Kanada Beslenme Uzmanları, Birleşik Krallık Beslenme Uzmanları Derneği, Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Hizmetleri, Amerikan Diyabet Birliği, Kaiser Permanente, Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi, Avustralya Diyetisyenler Birliği, Kanada Kalp ve Felç Derneğ) iyi planlanmış bir vegan beslenmenin en sağlıklı beslenme biçimi olduğu konusunda hemfikirler.
ET YEMEDEN KAS YAP!
Et yemeden kas geliştirilebilir mi? Çoğu insan bu sorunun cevabını merak ediyor. Hepimizin aklına vücut geliştirmede proteinin önemi işlenmiş durumda. Protein denince de akla çoğu vücut geliştiriciyi tavuk göğsü yerken gördüğümüz zamanlar geliyor. Ancak veganlar, proteini kaynağından, yani bitkilerden almaktadırlar.
Bir sporcu vegan beslenerek ne kazanır?
- Vücuduna giren yirmiden fazla hayvansal hormonları, almamaya başlar.
- Proteinleri gerçek kaynağından alır.
- Doymuş yağ ve kolesterol almayarak hücrelerini ve kalbini korumuş olur.
- Antioksidan yüklü beslenir. Unutmayın ki, spor oksidatif yükü artıran bir faaliyettir.
NASIL BESLENMELI? NELERE DIKKAT ETMELI? NELERDEN KAÇINMALI?
Sporcuların vegan beslenmesi detaylı çalışılması gereken bir alan, çünkü işin içine elektrolitler, protein konuları giriyor. Yaşa, cinsiyete, sporun ağırlığına, türüne göre kişisel beslenme planları çıkarılmalı. Özellikle profesyonel sporcuların, yani günde 4-5 saatten fazla antrenman yapanların bir beslenme ve diyet uzmanıyla beraber çalışması oldukça önemlidir. Ayrıca, sporcularda vegan beslenirken çeşitlendirilmiş beslenme çok önemli. Çeşitlendirmeyi yaparken şu gruplardan faydalanmalı:
- Bakliyatlar
- Sebzeler
- Meyveler
- Yağlı tohumlar (Ceviz, fındık vb.)
- Tahıllar
- Antioksidanlar: Vegan beslenme. 1500’den fazla antioksidan içeren taze, mevsiminde sebze ve meyvelerin tüketiminin bol olduğu bir beslenme şeklidir. Spor, oksidatif stresi artırır. Antioksidanlar ise bu paslanma sürecini tersine çevirir. Antioksidanlar damarların korunması için de oldukça önemli içeriklerdendir.
- Posa ve Mikrobiyota Bağışıklık: Bağırsak, bağışıklığın %80’ini karşılayan önemli bir organdır. Bu nedenle posa bakımından zengin olan sebze, meyve, bakliyat ve tahıllar önemli bir rol üstlenir. Sporcularda bağışıklık çok önemli bir konudur.
Nelerden kaçınmalı sorusuna gelirsek: İşlenmiş yiyeceklerin tüketiminden, sigara ve alkol tüketiminden kaçınmalı gibi klasik sağlıklı yaşam önerilerini yeniden tekrarlamaya gerek yok tabii. Kaçınılması gereken en önemli şey bilgi kirliliğidir. Kasların kemiklerin etsiz eriyeceğini öne sürenleri dikkate almamak gerekmektedir. Bilinenin aksine, doğru vegan beslenme ile tüm organlar korunur, sporcu performansı artar. Yeter ki yeterli ve dengeli vegan beslenilsin.
Antrenman öncesi, antrenman sırasında, antrenman sonrası vücudun ihtiyaçlarını karşılayabilecek pratik üç öneri:
Sporcu performansı beslenme, dinlenme, antrenman şeklinde üç bölüme ayrılabilir.
Antrenman da öncesi, sonrası ve antrenmanın kendisi olarak ayrılır. Antrenman öncesi, daha çok enerji veren karbonhidrat ağırlıklı olmalı. Ancak kuru bakliyat, karnabahar gibi gaz yapan gıdalar yenmemeli. Bitkisel süt, yulaf, muz ve kırmızı meyve karışımı önerilebilir.
Antrenman sırasında, kuru meyve ve kuruyemiş tüketilmesi yüksek verim demektir.
Antrenman sonrası antioksidan yüklü, karbonhidrat, protein ve yağdan oluşan bir öğün, tamamlayıcı olacaktır. Ancak önemli bir hatırlatma; bu öğün antrenman bitiminden sonraki yarım saat içinde mutlaka yenilmelidir. Salata Kâsesi: 7 renkten oluşan sebze, bulgur ya da kinoa, yeşil mercimek.
Veganlık ile ilgili daha birçok bilgiye ulaşabileceğiniz belgesel ve kitap listesini de paylaşmadan bitirmeyelim:
NE OKUSAM:
Veganizm: Ahlakı, Siyaseti ve Mücadelesi | Zülal Kalkandelen ve Can Başkent
Hayvan Hakları ve Veganizm – Klasik Metinlerden Bir Seçki
Vegan Beslenme | Dr.Murat Kınıkoğlu
Vegan Sağlık | Dr.Murat Kınıkoğlu
Veganlığa Ezoterik Bakış | Türkan Ruhsar
Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü | Zülal Kalkandelen
Hayvan Hakları İnsan Hukuku | Engin Arıkan
Hayvan Hakları | Çetin Nerse
Türler ve Cinsler | Can Başkent
Peynir Tuzağı | Dr. Neal D. Barnard
Kafesler Boşalsın: Hayvan Haklarıyla Yüzleşmek | Tom Regan
Hayvan Özgürleşmesi | Peter Singer
Etin Cinsel Politikası | Carol J. Adams
Hayvan Hakları | David Degrazia
Tabağındaki Yüz | Jefrey Moussaeif Masson
Hayvanların Ne Kadar Zeki Olduğunu Anlayacak Kadar Zeki Miyiz? | Frans de Waal
Hayvanat Bahçeleri Ve Doğanın Sonu | Dr. Steven Best
Hayvan Özgürlüğü Ve Sosyal Devrim | Brian E. Dominick
Çocuklar İçin: Hayvan Kurtarma | Patrick George
İnsan Neden Vegan Olur? | Gary L. Francione & Anna Charlton
Hayvan Haklarına Giriş: Çocuğunuz Mu Köpeğiniz Mi ? | Gary L. Francione
Zoopolis: Hayvan Haklarının Siyasal Kuramı | Sue Donaldson & Will Kymlica
NE İZLESEM:
Earthlings | Youtube – Türkçe Altyazılı
Cowspriacy | Youtube – Türkçe Altyazılı
Dominion | Youtube – Türkçe Altyazılı
What The Health | Netflix – Türkçe Altyazılı
Forks Over Knives | Netflix – Türkçe Altyazılı
Gary Yourofsky: Hayatınızda Duyabileceğiniz En İyi Konuşma | Youtube – Türkçe Altyazılı
Philip Wollen: Hayvanlar Menüden Çıkarılmalı | Youtube
Okja | Netflix-Türkçe Altyazılı
Hayvan Gazetesi: Veganlık Ve Feminizm | Zülal Kalkandelen – Youtube