Specialized birçok markanın denemeyi risk olarak gördüğü normalin çok dışında bisikletler üretebilen bir firma. Dağ bisikleti serisinde adının sonunda Evo olan modeller bahsettiğimiz kapsama giren bisikletlerdir.

Bu incelememizde konuğumuz ilk tanıtıldığından beri MERAK ettiğimiz Specialized Stumpjumper Evo. Bu bisikleti normalin dışında yapan özelliği aykırı geometrisi. Eskiden dağ bisikletlerinde sınıfları amortisör çalışma mesafeleri belirlerdi. 80-100mm aralığı XC, 120-150mm aralığı Trail, 160-180mm Enduro ve 200mm ve üzeri Downhill olarak sınıflanırdı. Specialized Stumpjumper Evo 140-150mm’lik amortisör çalışma mesafesi ile Trail sınıfına dahil olmalıydı. Fakat “Evo” eki ile olay çok farklı boyutlara taşındı. Normal bir geometri ile Trailbike’lar, hazırlanmış parkurlarda akmaya yarayan, zorlu parkurlarda binicinin yeteneğini sınayan kıvrak ama çok kapasiteli olmayan bisikletlerdir. Specialized, Stumpy Evo ile alın borusunun açısını Downhill değerlerine çekmiş ve bu sayede 67 derece yerine 63.5 derece olan maşa açısı ile hem bisiklet stabil bir sürüşe kavuşmuş hem de ön amortisör dik inişlerde daha güvenli bir his verir hale gelmiş. 

Bunu daha iyi açıklamak için şöyle bir örnek verebiliriz; normalde xc tipi bir bisikletle kaldırıma çıkmak için ön tarafı bir miktar çekmeniz gerekir. Bunu yapmazsanız ön teker kaldırıma takılır ve bisikletin arkası sizi atmaya çalışabilir. Stumpy Evo’da ise bisikleti kaldırıma sürüp herhangi bir engelden geçer gibi kaldırıma çıkabilirsiniz. Bu yetenek genelde Enduro ve Downhill gibi zorlu engebelerden geçmesi için tasarlanan ve alın açısı 65 dereceden küçük olan bisikletlerde olur.

Peki bu özellikten neden bu kadar bahsettik? Alın açısı bu denli düşük bisikletler genellikle yüksek amortisör çalışma mesafeleri yüzünden çok iyi tırmanamazlar. Specialized, Stumpjumper Evo ile esas olarak hem tırmanırken hem de inerken yüksek performansı hedeflemiş. Açık konuşmak gerekirse hedefe ulaşılmış diyebiliriz. Bisiklet hem kıvrak, hem inerken güven veriyor hem de çoğu bisikletten iyi tırmanıyor. Bu saydıklarımıza ek olarak 29” tekerleklerin de etkisi çok büyük.

Bisikletin aktarma sisteminde Sram NX Eagle kullanılmış. Arkada 12’li Eagle kaset 11-50t oranında. Aynakolda dub sistemi ile 30t dişli kullanılmış. 29” tekerler düşünülünce yerinde bir karar olmuş. Frenlerde ön arka 200mm disk ile Sram’ın en güçlü freni olan çift pistonlu Code R tercih edilmiş. Her Sram frende olduğu gibi soğukken öten frenler biraz ısınınca tam gücüne ve sessizliğine kavuşuyor. Biraz daha da ısındıklarında yine ötmeye başlıyorlar. Jant çemberleri 30mm iç genişlikte DT Swiss teller ile örülmüş. Jant göbekleri ön ve arkada boost ölçüde seçilmiş. Bu sayede 2.6 genişlikte lastikler kadroya sorunsuz bir şekilde sığıyor. Maşa olarak Fox 36 Rhytm arkada ise Fox DPX2 Performance kullanılmış. İkisi de pedallama için kilitlenebiliyor ve yumuşak bir çalışmaya sahip. Sele borusu 150mm çalışma mesafesinde X-Fusion Manic tercih edilmiş.

Bisiklet standart bir Trailbike’a göre 1-2kg kadar daha ağır kalıyor. Fakat sürüşte sorun yaratmıyor. Bisikleti alınca değiştirilebilecek iki parça var. Birisi her fırsatta öten Sram Code R frenler, diğeri ise dişleri görece ufak kalan ön lastik. Bunların dışında vaatleri sonuna kadar yerine getiren Specialized Stumpjumper Evo çok eğlenceli bir bisiklet. Hızlı inişlerde verdiği güven paha biçilemez. Yurt dışı liste fiyatı 3600$ olarak gözükse de agresif indirimler ile uygun fiyatlara satın almak mümkün. Eğer amatör olarak enduro yarışlarına katılıyorsanız veya hafta sonları parkurda eğlenmek istiyorsanız bu bisiklet size göre.