Merhaba. BikePedia ailesine yeni katılmış olmanın verdiği heyecanla, ilk yazımda mesleğimi ve hobimi birlikte ele almak istedim. Özel eğitim öğretmeniyim ve sizlerle bisiklete binmenin otizmli çocuklar üzerindeki pozitif etkilerini paylaşmak istiyorum.

Ama önce gelin otizmli bireylerde gözlemlenen genel sıkıntılara bir göz atalım. Otizmli bir bireyin yaşadığı sıkıntılardan bir tanesi kilo problemidir. Bu problemin başlıca nedeni ise; otizmli bireylerde doygunluk hissinin çok düşük seviyelerde olmasıdır. Otizmli bir birey, öğününde gerektiği kadar besin almasına rağmen doyduğunu fark edemeyebilir ve daha fazla yemek isteyebilir. Gereğinden fazla besin tüketimi ise doğrudan kilo problemini açığa çıkartır. Kilo probleminin yanısıra otizmli bireylerde, öğrendiği bilgileri analiz ederek günlük hayatta kullanabilme, denge problemi, topluluk ile birlikte hareket etme, kurallara uyma, komut alma – uygulama ve yardım isteme, konsantrasyon – odaklanma durumları başlıca problemler arasındadır.

Peki otizmli bir birey bisiklete binebilir mi? Bisiklete binmenin otizmli bir bireyin gelişimine katkısı ne olur?

Öncelikle otizm, otizmli bireyin bisiklete binmesine engel değildir. Bisiklete binmek, bilindiği üzere pek çok kas grubunu çalıştırdığı gibi, vücutta bir takım hormonların da salgılanmasına neden olur. Salgılanan hormonlar arasında otizmli bireyler için en değerli hormonun serotonin olduğunu düşünmekteyim. Serotonin hormonu, iştahımızı dengeler. Serotonin hormonunun yeterli salgılanması ile birlikte aşırı yeme isteğinde kesilmeler olduğu gözlemlenmiştir. Yukarıda, otizmli bireylerde çoğunlukla kilo probleminin baş gösterdiğinden, bu durumun ise doygunluk hissinin çok az olmasından kaynaklandığından bahsetmiştim. Yani, “bisiklete binmek = Serotonin salgısı = iştahta azalma”. Bununla birlikte tabii ki mutluluk hormonlarının salgılanması ile birlikte, bizlerde olduğu gibi, otizmli bireylerde de hissettikleri stres seviyesinde azalma, sakinleşme durumu olacaktır.

Bunun yanı sıra, iki teker üzerinde yol alabilmenin başlıca gerekçelerinden bir tanesi dengede durabilmektir. Bisiklete binmek otizmli bireylerin denge ile ilgili problemlerini doğrudan desteklemektedir. Grup sürüşlerinin etkisinin daha fazla olmasının yanı sıra, solo sürüşler de (otizmli bir birey güvenlik açısından her zaman bir kişinin gözetimi altında bisiklete binmelidir. Trafik içerisinde bisiklete binmemelidir ve kişinin ekipmanları tam olmalıdır.) kurallara uyma zorunluluğu; kuralları algılama, anlama ve yerine göre kullanabilme becerisiyle birlikte toplum içinde hareket etme, topluluk ile birlikte hareket etme, eğitim süresince öğrendiği bilgileri günlük hayatta analiz edip kullanabilme yetilerinin gelişimine katkı sağlamaktadır. 

Otizmli bir birey zor durumda kaldığı zaman yardım isteme durumunu genellikle gerçekleştirmez. Özellikle grup sürüşlerinde, otizmli birey zor durumda kaldığı zaman doğru bir yönlendirme ile bireyin yardım isteme yetisinin gelişimine destek verilebilir. Sürüşlerin kademeli olarak arttırılmasıyla birlikte, otizmli bireylerin genel olarak yaşamakta olduğu konsantrasyon, uzun süre adapte olma sorunlarının gelişmesi için de etkili olunabilir. Otizmli bir birey sürüş halindeyken önündeki kişiye adapte olma durumunda kalacağından, her geçen gün günlük olaylarda maruz kaldığı durumlara da adapte olma süresi uzayacaktır. Bu da kişinin yaptığı eylemi anlayarak, daha bilinçli bir şekilde yapmasına destek verecektir. Çok daha ileriki süreçlerde ise otizmli kişinin içinde bulunduğu durumu analiz ederek, bilgi deposunda bulunan ilgili kuralla eşleştirmesi ve kuralı eyleme dökmesi özlemlenebilir. Örneğin; grup sürüşlerinde yolda karşılaşılan herhangi bir tehlike ile ilgili arkasından gelen kişiyi uyarması bir süre sonra kendiliğinden gerçekleşebilir.

  • Peki otizmli bir bireyin gelişimine katkı sağlamak için neden bisikleti tercih etmeliyiz?

Öncelikle; otizmli bireylerin pek çoğunda görsel algı seviyesi çok yüksektir. Otizmli bireylerin pek çoğu kopyalayarak öğrenirler. Grup sürüşlerinde, birey başlangıçta öndeki sürücüyü kopyalayarak, toplum içinde sürmek için gerekli yetileri kısa sürede kazanacaktır. Kazanımın sonunda, süreç gelişim olarak devam eder. Bunun yanı sıra bisiklete binmeyi kim sevmez ki ve sevdiğimiz bir eylemi gerçekleştirerek bir şeyler öğrenmek hangi birimizin hoşuna gitmez?

Otizmli bireyler, yeni bir bilgi öğrenme aşamasında ya da bildikleri bir bilgiden daha zor bir bilgi ile karşılaşmaları durumunda zaman zaman direnç gösterebilirler. Ancak bisiklet kullanırken birey, mutluluk duyacağı ve daha sakin olacağı için, vereceğiniz yeni bilgilere, evde ders çalışma esnasında verdiği gibi; direnç göstermeyecek, karşılaştığı zor durumlarda da daha sakin tepkiler verebilecektir. 

Otizmli bireye sahip bir ailenin, en büyük sorunlarından birinin bireyin sosyalleşememesi olmasına rağmen; aileler otizmli bireyler ile dışarıda vakit geçirme konusunda çekinceler yaşayabilirler. Otizmli bir birey dışarıda olduğu, içimizde olduğu, hayata aktif şekilde katılım sağlayabilmesi için imkânlar yaratıldığı sürece hızlı gelişim gösterebilir. Bu nedenledir ki; çevrenizde otizmli bir birey tanıyorsanız ya da günün birinde tanışırsanız, bisikletle tanışmalarına vesile olmanızı dilerim.

Duygu Babak