Azize Bekar
Mart sayımızda milli bisikletçi Azize Bekar ile yaptığımız söyleşide, bisiklete nasıl başladığı, hızlı gelişimi, başarıları, hedefleri ve hayalleri üzerine konuşacağız. Kendisine Türkiye forması ile başarılar diliyor, bisiklet kariyerinde ülkemizi ve takımını gururlandıracağına inanıyoruz.
- Azize hanım öncelikle söyleşimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz, bize kısaca kendinizden ve bu spora nasıl gönül verdiğinizden bahseder misiniz?
Merhabalar, derginizde bana yer verdiğiniz için ben teşekkür ediyorum. Kısaca kendimi tanıtmak gerekirse, ben Azize BEKAR, 19 yaşındayım. Spor hayatım şuan aktif olarak devam ettiğim bisiklet sporundan çok önceye dayanmaktadır. 11 yaşımdan itibaren koşu, çim hokeyi ve atletizmin farklı dallarıyla ilgilenerek sporla hep iç içe bir çocukluk geçirdim.
Elimi uzattığım her branşa aynı özeni ve çalışma disiplinini gösterdim ve en son “kendimi buldum” diyebileceğim bisiklet sporuna bağlı kaldım. 6.senemi tamamlayacağım bu spora hala ilk günün tutkusuyla devam ediyorum. Yol bisikleti ve dağ bisikleti olarak her iki branşta da 6 senedir ülkemi milli sporcu olarak temsil ediyorum. 12 kez Türkiye şampiyonluğu ve 4 kez Balkan şampiyonluğu ünvanı elde ederek kendimce harika işler başardım. Böylece her kürsümde bisiklet sporuna olan tutkum arttı.
2020 yılı itibariyle U23 kadın katagorisine geçtim ve Belçika’nın Asfra Racing Team’e transfer olarak profesyonelliğe olan ilk adımlarımı atmış oldum. Şu an ise ülkemi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalarımı sürdürüyorum.
- Değerli hocalarımızdan Barış Ünlü ile uzun süre çalıştınız, birçok başarıya imza attınız. Bu yarışlarda en çok gururlandığınız, en unutamadığınız yarışınızdan bahseder misiniz?
Antrenörüm Barış Ünlü ile tanıştıktan yaklaşık 2 yıl sonra hep kılpayı kaçırdığım Balkan şampiyonluğunda, 2018 yılında zamana karşı, yol bisikleti ve dağ bisikleti şeklinde 3 branşta da Balkan Şampiyonu ünvanını elde ederek unutulmaz bir yıl geçirmiştim.
- 2016’da Türkiye Şampiyonası’nda hem dağ hem yol kategorilerinde şampiyon oldunuz. Zor bir başarı elde ettiniz. Kısa sürede bu kadar gelişebilmenizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her zaman bisiklet sporunu seven ve işine bağlı bir sporcu oldum. Her antrenmanıma sadık kalarak, antrenman kaçırmamaya gayret gösterirdim. Antrenörlerim de bunu bilir ve beni gelişimime yönelik programlarla desteklerdi. Böylelikle hiç gerileyen bir sporcu olmadım. Hedef yarışlar geldiğinde ise çalışmalarımızın karşılığını alıyorduk.
- 2019’da Belçika takımı Asfra Flanders Racing takımıyla sözleşme imzaladınız ve hemen ardından Covid-19 salgını başladı. Takip edebildiğimiz kadarıyla yeni takımınızla birkaç sürüş yapma imkanınız oldu ama sonrasında seyahat kısıtlamaları, yarışların ertelenme ve iptalleri sebebi ile pek bir araya gelemediniz. ASFRA Flanders Racing takımı ile son durumunuz nedir?
Pandemi sürecinin her sporcuya olduğu gibi bana da olumsuz yanları oldu. Bunun başında ise Asfra ile planladığınız takım kamplarımızın iptali olmuştu. Şu an için kesin birşey olmamakla birlikte ülkemizde düzenlenen uluslararası yarışlarda tekrar bir araya gelmeye çalışıyoruz.
- 2021 yılında İtek Bisiklet Spor Derneği takımında süreceksiniz. Yarış takvimi çok net değil ama kürsü hedeflediğiniz yarışlar hangileri? Bu yıl ve yeni takımınızla ilgili görüş ve beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
2021 yılı için yeni bir oluşum olan İtek Bisiklet Spor Derneği adına yarışarak federasyonumuzun düzenleyeceği yarışlarda sağlık sorunum olmadığı taktirde boş geçmeyi düşünmüyorum. Sezon boyunca yapılacak olan mevcut yarışlarda Türkiye Şampiyonluğu ve genel klasman şampiyonluğu hedeflerim arasında.
- Kadınların bu spora ilgisini ve bu alanda kadınlara verilen desteği nasıl buluyorsunuz? Kadınların bu alanda daha fazla sayıda olması için teşvik edici yaklaşımlar neler olurdu? “keşke” dediğiniz durumları bizimle paylaşır mısınız?
Tabii ki; bisiklet sporunu seven ve fedakarlıklar içerisinde bu sporu yapmaya çalışan kadınlarımız var. Ama ne yazık ki imkansızlar nedeniyle ya da bu spordan geçimini sürdürecek maddi imkan sağlayamadıkları için bırakmak zorunda kalan kadın sporcularımız da var. Durum bu iken hala kadın bisikletçileri birleştirmeye yönelik ve başarı odaklı bir oluşum yok. Bir de kendimce eksik gördüğüm bir diğer detay ise milli takım antrenörümüz. Her yıl kadın milli takım antrenörü değişiyor ve biz kadın bisikletçiler başa gelen yeni antrenörümüze ve onun antrenman sistemine adapte olmaya çalışıyoruz. Erkeklerde olduğu gibi kadın bisikletçiler için de yabancı bir antrenörle çalışılabilinir. İşin ehli ile çalışıp bir de bu işe bilimsellik eklenirse başarıdan kaçmayız diye düşünüyorum.
- Takım sporcusu olmak ve bir klüp adına forma giymek, ortak hedefe koşmak sporcular için motive edici unsurlardır. Bunların yanında sizin motivasyonunuzun kaynakları nelerdir?
Beni motive eden şey işimi sevmek. Her şeyin başında yaptığın şeyi sevmek gelir. Aksi taktirde işimiz çekilmez hala gelirdi. Ben bisikletimin bana verdiği doğayla baş başa olmanın imkanını yaşıyorum. Bu imkan ruhumu canlandırıyor. Herkes uyurken sessiz sessiz çalışmak, günün erkek saatlerinde antrenmanımı bitirip günün geri kalanının bana kalması beni yeterince motive ediyor.
- Antrenman yoğunluğunuz nasıl oluyor? Bunun yanında güç egzersizleri yapıyor musunuz? Beslenme ve uyku düzeninizden kısaca bahseder misiniz?
Haftanın 1 günü tamamen dinlenme ve 1 günü ise “recovery” olacak şekilde, 5 günü aktif antrenman yapıyorum. Antrenman içeriklerim yaklaşan yarış takvimine göre şekilleniyor. Kapalı sezonda güç egzersizlerim daha yoğun oluyor ve bunun yanında beslenme konusunda kendime kırmızı çizgiler koyan bir insan asla değilim. Abur cuburlardan ise küçüklüğümden gelen bir huy olarak hep uzak durmuşumdur. Uyku düzenime genel olarak hep dikkat ederim çünkü 1 saat geç uyumam sabahki antrenmanıma 1 saat geç uyanmak demektir. Bu da gün içerisindeki düzenimi etkiliyor. Hayatımızı düzenli ve planlı bir şekilde yaşamayı öğrendiğimizde herşey yolunda gidiyor. Kilit nokta: Öz disiplin!
- Son olarak, 2024’te yapılacak olan olimpiyatlarda bisiklet sürme hayaliniz var mı? Bunu hedef olarak benimsediniz mi ve bu hayali gerçekleştirebilmek için daha fazla ne yapmak gerekiyor?
2024 Olimpiyatları için ben üstüme düşen çalışmalarımı yapıyorum. Fakat maalesef ki burada iş sadece bende bitmiyor. Ülke olarak olimpiyat kotasında olabilmemiz için yurt dışındaki yarışları daha yakından takip edip, elde edebileceğim en iyi derece için çalışarak nokta atışı yapmamız ve puan toplayabilir hale gelmemiz gerekiyor. Aksi takdirde 2024 Olimpiyatları’na katılma fırsatını ne yazık ki ben dahil hiç kimse tek başına elde edemez.
- Teşekkür ediyoruz. Tekerinize taş değmesin.