Türkiye Triatlon Federasyon Başkanı “Bayram Yalçınkaya” ile Çok Özel
Yalçınkaya ile yapacağımız söyleşide kendisine sorulmamış soruları sorarak triatlon kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçladık.
Sayın Yalçınkaya, öncelikle söyleşi teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Size kamuoyunun en çok merak ettiği sorulardan birini sorarak başlamak istiyoruz. Bildiğimiz gibi 2020 yılı seçim yılı ve yaz olimpiyatlarından sonraki 30 gün içinde federasyonlar seçime gidecek, siz bu seçimlerde aday mısınız?
Sayın Akhun, öncelikle Bikepedia ailesine spora sundukları destek için teşekkür etmek isterim. Gerek sizin yazılarınız gerekse Bikepedia’nın kapağına taşınan sporcularımızla triatlonun bilinirliğinin artmasının yanında ilgili kişiler nitelikli bilgiye erişmiş oluyorlar. Bu bağlamda sporumuza olan ilginizin giderek artacağını umuyorum.
Federasyon olarak göreve geldiğimiz günden beri triatlonun Türkiye’de gelişmesine odaklanmış durumdayız. Her ne kadar sizin de belirttiğiniz gibi 2020 seçim yılı olsa da triatlon için Türkiye’de kalıcı bir gelişim süreci sağlamak bizim ilk önceliğimiz. Triatlonu geliştirmek için öncelikle Federasyonumuzu en iyi olduğu seviyeye getirmek daha sonra da üstüne koymak gerekiyordu.
Öncelikle şunun net anlaşılmasını istiyorum Türkiye Triatlon Federasyonu bir organizasyon şirketi değil, ya da tek görevi organizasyon değil. Federasyonun başarı kıstası iyi organizasyon olmamalı. Tabiki en iyi şekilde organizasyonlarımızın yapılması gerekmektedir, ancak sadece organizasyon başarısına göre federasyonu değerlendirmek bana popülist bir yaklaşım olarak geliyor.
Geldiğimiz günden bu yana, bir buçuk senelik dilimde organizasyonları eski seviyesine çıkartmanın yanında gelecek için önemsediğimiz çok önemli adımlar attık. İlk kez TOHM sistemine dahil olduk, İlk kez Okul Sporları’na dahil olduk, Chip sistemini devreye aldık ki biliyorsunuz 8-9 sene öncesinde alınan sistem federasyon tarafından kullanılamamış kiralama yöntemine gidilmişti. Eğitimle ilgili çok önemli adımlar attık, önümüzdeki yıl bunları camiamız görecek. Tübitak Bilim ve Çocuk Dergisi’nde yer aldık.
Dolayısı ile çabalarımız tamamı ile seçim yatırımı olarak değil triatlona yatırım yapma çizgisinde devam ediyor.
Camiamız takdir ettiği sürece görevde olduğumuz son ana kadar ekip olarak triatlonun gelişimi için çalışmaya devam edeceğiz. 2020 yılında çok önemsediğimiz projelere odaklanmış durumdayız. Seçimi düşünmek ve konuşmak için çok erken olduğunu düşünüyorum. Şu anda bayrak bizim elimizde, camiamız bizi aday gösterirse bu bayrağı daha ileriye taşımak için çalışmaya devam edeceğiz.
Bir diğer merak edilen soru ise; 2020 performans testleri takvimi hazır, yarışma takvimi ne zaman yayınlanacak? Yeni yarış yerleri ve yeni şampiyonalar var mı?
2020 performans testi takvimimiz yayınlandı. Yarışma takvimimiz şu anda taslak olarak hazır. Daha önce sözlü mutabakata vardığımız yerel yönetimlerle son görüşmelerimizi yapıp takvimi yayınlayacağız. Sezon başında bir takvim yayınlayıp bu takvime sadık kalmak istiyoruz. Tarih değişiklikleri yer değişiklikleri olsun istemiyoruz. Dolayısı ile camiamızdan çok kısa bir süre daha sabırlı olmalarını istiyoruz.
Yenilik olarak 2020 takvimimizde bu sene Balıkesir, Gençler ve Elitler Avrupa Kupası olarak yer alıyor. Bu noktada 2019 yılındaki ulusal yarışın kalitesini, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve il temsilciliğimizin desteğini gördük ve gerekli başvuruları yaparak hem ITU (Uluslararası Triatlon Birliği) hem de faaliyet takvimimize bu yarışı ekledik.
Uluslararası olarak bu yıl 30.su düzenlenecek olan Alanya yine takvimimizde tabi. Yenilik olarak Alanya Belediyesi ev sahipliğinde bu sene Yıldızlar Avrupa Şampiyonası ve Paratriatlon Dünya Kupası olarak yapılacak. Bu sene yeni olarak takvimimizde Avşa Adası yer alıyor. Bildiğiniz gibi gerek yerel yönetimlerin gerek halkın Balıkesir’de triatlona ilgisi çok büyük. Bu ilgiden aldığımız cesaretle sizlere çok güzel bir parkur hazırlıyoruz. Son olarak gelecek yıl 2020 Aralık ayında bir Kış Triatlon Türkiye Şampiyonası, şu anda faaliyet takvimimizde yer alıyor. Kros Duatlon şampiyonası yine taslak planımız içerisinde
bulunmaktadır. Ayrıca Gelibolu yarışını bu sene Orta Mesafe Türkiye Şampiyonası olarak yapacağız ve Gelibolu’da savaşmış ülkelerden 4 kadın 4 erkek olmak üzere 8 sporcu davet ettik. Şu anda yazışmalar devam ediyor.
Performans testlerimizin tam olarak anlaşıldığını düşünmüyorum, daha önce uygulanmış yöntemlerle kıyaslanıyor, ancak şunu belirtmek istiyorum, bu testler başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede kullanılıyor. Yüzme ve koşu olmak üzere iki ayrı testten sonuç elde ediyor, kendi ülke norm değerlerimizi oluşturup diğer ülkelerle kıyaslama şansı buluyoruz. Bir diğer amacı ise hiç triatlon olmayan illere ulaşıp orada yetenekli çocuklara ulaşmak. Bu testlerden ayrıca bu sene 2022 projesi kapsamında 58 sporcu belirledik. Önümüzdeki iki testten sonra listeleri netleştirip onları 2022 gençlik oyunlarına hazırlamayı planlıyoruz. Bununla ilgili de duyurularımız yakında yapılacak.
Geçtiğimiz yıl triatlon yarışlarında yarışan atletler hem draftlı hem de draftsız yarışlardan topladıkları
puanlarla yıl sonunda tek bir şampiyona sıralamasına göre kupalarını aldılar. Her iki yarış formatının farklı yarışma dinamikleri olması ve tek şampiyonaya puan vermesi yarışmacılar arasında çeşitli spekülasyonlara neden olmuştu. Bu yıl bu konuda bir düzenleme ya da değişiklik yapıldı mı?
Bu konu üzerinde teknik kurulumuz çalışmalarını gerçekleştiriyor. Bahsettiğiniz kural ITU yarışma kuralı ve sadece yaş grupları kategorisinde geçerli. Elitler kategorisinde standart mesafe yarışları da sprint mesafe yarışları da draft serbest olarak gerçekleştiriliyor. Yaş grupları kategorisinde kuralın böyle olması tabi farklı dinamikleri beraberinde getiriyor.
Yerel yönetimlerimizin desteği ile yarışma sayımızın artması durumunda gelecek yıllarda sprint ve standart mesafe yarışlarının Yaş grupları kategorisinde ayrı Türkiye Şampiyonaları olarak düzenlenmesi gündemimizde ilk sıralarda yer alıyor. Fakat bunun gerçekleşme hızı belirttiğim gibi hem yarış sayısının artması hem de bu kategoride yarışan sporcu sayısının artması ile doğru orantılı. Sporcu sayısının artması diyorum çünkü yerel yönetimlerden desteği sporcu sayısı ile orantılı olarak alabiliyoruz.
Bu konunun teknik kurul toplantısında tartışıldığını biliyorum. Toplantı sonucunda bu konuda teknik kurulumuzun takvimde yaptığı değişikliklerden biri standart mesafe yarışma sayısını bu kategoride arttırmak oldu. Ek olarak bu kategoride örneğin %60 kuralı yerine 3 standart mesafe yarışından en iyi ikisinin yıl sonu puanlamasına katılması ve 2 sprint mesafe yarışından en iyi olanının yıl sonu puanlamasına katılması gibi değişiklikler planlanıyor. Ama daha önce de belirttiğim gibi son kararı kurul verdikten sonra en kısa zamanda yayınlayacağız.
Geçtiğimiz yıl sezon başında uygulanan 120 TL’lik yarış kayıt ücreti federasyon tarihinde ilk kez sezon içinde arttırıma gidilerek 150 TL yapıldı. Yaş grubu triatlon sporcuları arasında sıklıkla serzenişte bulunulan konulardan biri de bu oldu. Bilhassa geçtiğimiz değişen ekonomik şartlar yüzünden katılımcıların, kayıt, konaklama, seyahat vb. masrafları da arttı. Sezon içinde zam yapılan kayıt ücretinin özel yarışlarda kayıt ücretleri ile benzer oranlarda olmasına rağmen katılımcılar, yeterli yarış hizmeti ve ikramın olmamasında şikâyet etmekteler. 2020 sezonunda kayıt ücretlerinde arttırım olacak mı? Standart olarak verilecek organizasyon hizmet ve ikramlar neler olacak?
Aslında sezon ortasında bir fiyat arttırımı olmadı. Geçtiğimiz yıl yaş grupları kategorisinde katılım ücreti olarak 120 TL sadece duatlon yarışlarında alındı. Triatlon yarışlarında sezonun ilk yarışından itibaren katılım ücreti bu kategoride 150 TL olarak uygulandı. Bu değişiklik sezon ortasında yapılan bir değişiklik değildir. Duatlon ve triatlon olarak farklılık göstermektedir. 2020 sezonunda da fiyat değişikliği yapılmadan aynı şekilde duatlon yarışları ve triatlon yarışlarında ayrı fiyat uygulaması devam edecek.
Sorunun diğer kısmına gelecek olursak Geçen sene yarışma standartlarımızı yükseltmeye çalıştık ancak tahmin edeceğiniz gibi yerel yönetim seçimleri ve yarışma yaptığımız yerlerdeki değişiklikler bizi istediğimiz standartlara çıkma noktasında engelledi. Tüm bu zorluklara rağmen camiamız, gayret ve iyi niyetimizi görerek çok ciddi destek oldu. Hala da bize iyi yolda ilerlediğimizi hissettiren sürekli destek telefonları alıyoruz. Özel organizasyonlarla aynı fiyatlarda olduğumuz pek doğru değil. Bir özel organizasyonda fiyatlar 200 euroya kadar çıkarken bizim katılım ücretimiz bunun çok çok altında, ancak
önümüzdeki sene için çok daha iyi organizasyonlar olacağını söyleyebilirim.
Federasyonun anlaşma yaptığı sponsorlar 2020 yılında da katkı vermeye devam edecek mi, yeni sponsor arayışı var mı?
Accell Bisiklet ve Jordanred firması önümüzdeki yıl da bizimle olacak. Peugeot’nun durumu ocak ayında netlik kazanacak. Ancak çok iyi bir şekilde ilerleyen, şu an için 4 farklı sponsorluk görüşmemiz devam ediyor. Umarım bu büyük firmalarla iyi bir kurumsal işbirliği yapma fırsatı buluruz.
Son zamanlarda yaş gruplarında kalite anlamında umduğunu bulamayan sporcuların pahalı bisikletleri sattıklarını ve farklı sportif aktivite ve yarışlara yönelmeye başladıklarını duyuyoruz. Triatlona olan ilgiyi ve yarışlara katılımı arttırmak için ne tür yenilikler ve düzenlemeler yapılacak?
Organizasyon komitemizde çok tecrübeli arkadaşlarımız var. 2019 yılında her yarışta artan bir kalite ile organizasyonlarımız ileriye taşındı. Yaş Grupları kategorisi sporcuları, federasyon olarak bizim, görüşlerine en çok ihtiyaç duyduğumuz kişilerdir. Geçen sene organizasyon katılım oranlarına baktığımızda önceki iki
yıla göre ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Hatta en yüksek katılım oranlarını yakalayıp biraz daha üstüne çıktığı yarışlar olduğunu görüyoruz. Biz yönetime geldiğimizde öncelikle camianın federasyona olan güvenini tekrar kazanacağız demiştik. 2019 yılına baktığımızda sporcularımızın bize olan güvenini çok yüksek oranda tekrar inşa ettiğimizi söyleyebilirim. Bu anlamda triatlonu daha ileriye taşımak için yaş gruplarının katkısını önemsiyor, onlar için yarışların kalitesini artırmaya çalışıyoruz.
Bildiğiniz üzere yaş grupları katılımını kolaylaştırmak ve önlerindeki gereksiz resmi prosedürleri kaldırmak adına yaş gruplarından kafile listesi onayını kaldırmıştık, önümüzdeki yıl portaldan kayıt alarak, sezonluk
kayıt seçeneğini de koyarak, yaş gruplarımızın kayıt sürecini de mümkün olduğunca kolaylaştırmaya çalışacağız. Ayrıca daha önce de belirttiğim gibi farklı yarışmaları faaliyet programımıza ekleyerek çeşitlilik oluşturmaya çalışıyoruz. Kış triatlonu, kros duatlon gibi.
Triatlon federasyonu 2019 yılında kurumsal olarak birçok yenilik yaptı. Kurumsal anlamda yapılan değişiklikler arasında yeni binasına taşınma, çalışan sayısında artış gibi yeni yapılanmalar var. Şu anda federasyonda kaç kişi çalışıyor, kaçı devlet memuru kapsamında ve kaçı maaşlı çalışan? Bütçe olarak senelik maliyeti nedir?
Aslında tam olarak öyle değil, personelimizde azaltmaya gittik. Geldiğimizde 6 devlet memuru ve 3sözleşmeli personel vardı. Şu an 4 devlet personeli ve 3 sözleşmeli personel bulunmakta. Bunun yanında, bildiğiniz üzere TOHM merkezleri açıldı, bu merkezlerimiz için TOHM bütçesinden 2 personel ilave oldu.
Kurumsallık anlamında biliyorsunuz öncelikle ana statümüzde değişikliğe gittik. Resmi olarak 55 kulüp aktif gözükürken, triatlon yarışlarına giren kulüp sayımız 2018 sonunda 15 idi. Bu sene ise puanlı triatlon yarışlarının yarısından fazlasına giren Kulüp sayısı 34 oldu. Biz doğru sistemler ve kurumsal bir yapı ile triatlonun geleceğini inşa etmeye çalışıyoruz. Arka planda yaptıklarımızın çoğu henüz görünmüyor, ancak zamanla etkisinin ve triatlondaki değişimin net bir şekilde görüleceğine inanıyoruz. Ana statümüzün değişmesi nedeni ile tüm talimatlarımız üzerinde çalışmalarımız devam ediyor.
Eğitimle ilgili birçok yeniliğin bu sene alt yapısını yaptık ve 2020 yılı içerisinde birçoğunu hayata geçireceğiz.
Okul sporları içine triatlonun dahil edilmesi ile yakın ve orta vadede beklentiler nelerdir. Bu çalışmanın federasyona ek bir mali külfeti söz konusu mu?
Branşımız içerisinde çok başarılı sporcularımız var. Bu sporculardan bazıları devlet okulunda okuyor, bazıları özel okullarda. Aynı zamanda triatlon branşında antrenörlük yapan beden eğitimi öğretmenlerimiz var. Bunların çoğu sadece antrenörlük yapıyor ve hayatını bununla idame ettiriyor. Triatlonun okul sporlarına kazandırılması ile özel okulların triatlona, triatletlere ve antrenörlerine ilgisi doğrudan arttı. Bizim de hedefimiz başarılı triatletlerimizin özel okullarda burslu okuması ve antrenör arkadaşlarımızın da bu okullarda beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapması idi. Sporcularımızın artık kendilerine koyacakları olimpiyat hedefinin yanında kısa vadeli bir hedefleri daha var; burslu öğrenci olarak eğitim
almak. Bu ara hedefin, sporcularımızın ve antrenörlerimizin gelişimine katkı sağlayacağına ve
velilerimizin de aynı oranda desteğinin artacağına inanıyorum.
Bütçemize her hangi bir külfeti olup olmadığını sormuştunuz. Sadece yapılan okul sporları
müsabakasındaki görevli harcırahları olarak söyleyebilirim. Başka herhangi bir külfeti bulunmamaktadır.
Geçmişte harcırahlarını alamayan sporcu ve antrenörlerin sosyal medyada çeşitli şikayetlerine şahit
olmuştuk. Son beş yıl içinde harcırahı ödenmeyen antrenör ve sporcu var mı, varsa konuyla ilgili bir ödeme planı olacak mı?
Seçildiğimizde ciddi bir borç devraldığımızı bilerek göreve geldik. Bildiğiniz üzere geldiğimizde yurtdışı organizasyonlardan borçlar nedeni ile men edilmiş durumdaydık. İlk olarak uluslararası federasyonla görüşüp borçlarımızı yapılandırdık.
Maalesef Ülke prestiji için yabancı borçları önceliğimize aldık. Bugüne kadar 468 bin lira geçmiş dönem yabancı borcu ödedik. Yabancı borçlarımız bitmek üzer. En geç şubat ayında bitmiş olacaktır. 2014 – 2015- 2016 – 2017 ve bizden önceki 2018 döneminden harcırah borçlarımız bulunmakta. Bunları 2020’nin ilk yarısında haziran sonuna kadar bitirmeyi planlıyoruz.
Hedefimiz, 2020 sonunda borçsuz bir federasyon olmak. Gerek sayın bakanımız gerekse sayın genel müdürümüz bize şimdiye kadar ciddi destek oldular umarım onların desteği ile bu hedefimize ulaşırız.
TOHM projesi içine alınan triatlon şu anda Antalya ve İzmir’de uygulanmakta. Diğer iller de bu kapsama alınacak mı?
Bildiğiniz gibi TOHM projesi kapsamında olan iller Gençlik ve Spor Bakanlığı himayesinde Spor Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmiştir.
Geçtiğimiz yıl genel müdürlüğümüzün destekleri ile sizin de belirttiğiniz gibi TOHM illeri olan Antalya ve İzmir’de triatlon branşını açtık. Çok iyi antrenör ve sporcularımızın olduğu Balıkesir ise ne yazık ki şu anda TOHM projesi kapsamında değil. Gelecek yıllarda Balıkesir’in proje kapsamına alınması durumunda, bu ilde triatlon branşının açılması için bakanlığımızın ve genel müdürlüğümüzün desteğini isteyeceğiz. Bursa da potansiyel olarak TOHM açmak istediğimiz illerimizden. Gelibolu için sayın bakanımız havuz sözü
verdi. Havuz yapıldıktan sonra neden olmasın.
TOHM 2020 kriterleri ve barajları çerçevesinde kaç sporcu A Milli Takım’da yer alabilir? Motivasyon
açısından B Milli Takımı oluşturuldu mu? Takımların hazırlık programı ve yarışları belli oldu mu?
TOHM baraj ve kriterleri ile 2020 Gelişim kampı, Milli Takım A, Milli Takım B barajları ayrı ayrı
belirlenmiştir. 2019’da belirlenmiş olan TOHM kriter ve barajlarında değişiklik yapma konusunda Genel Müdürlük ve Federasyon tarafından oluşturulmuş komisyon yetkilidir. 2020 Gelişim Kampı, Milli Takım A, Milli Takım B barajlarını ise teknik kurulumuz belirlemiştir. Bu konuda çalışmaları teknik kurulumuz yürütmektedir. Benim ancak tavsiye niteliğinde B Milli Takımı oluşturulması fikrim olmuştur. Nihai karar teknik kurulumuza aittir. Kurulumuz yurtdışı program üzerinde çalışmalarını sürdürüyorlar. Yurtiçi faaliyet takvimine göre netlik kazanacağını düşünüyorum.
2014’ten beri çeşitli seçme testleri yapıldı. Sıklıkla uygulanan seçme testlerinin amacı ve sonuçları nelerdir?
Bu veriler, federasyonun resmî web sitesinde paylaşılmaya devam edilecek mi?
Biz göreve geldikten sonra uluslararası yarışlarda ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek milli takımları
oluşturmak ve mümkün olduğunca kurallara bağlanmış şekilde adil bir milli takım seçmesi uygulamak
üzerine sistemimizi kurmaya gayret ettik. Performans testi sonuçları hali hazırda web sayfamızda il il yer
alıyor. Bundan sonra da aynı şekilde yayınlanmaya devam edilecek.
2019 yılında farklı illerde yapılan seçmeler ve testler neticesinde atletlerimiz uluslararası yarışmalarda yer aldı. Sonuçlara baktığımızda hem genç erkeklerde, hem de genç kadınlarda uluslararası başarı seviyemizin geçmişe göre düştüğünü gözlemliyoruz. Bilhassa genç erkekler başarı seviyesinde büyük değişiklik görülmezken, genç kadınlarda son yıllardaki düşüş dikkat çekiyor. Benzer şekilde elit kadınlarda da geçmişte çeşitli başarılar elde ederken 2019 yılında pek fazla bir değişiklik olmadı. Son beş yılda Avrupa ülke sıralamasında en altlarda yer aldık. Sizce bunun sebepleri ne olabilir?
Genç erkeklerimizden örnek vermek gerekirse; bugün itibari ile ETU Gençler sıralamasında 50. durumda olan Kıvanç Şahinkaya, şu anda 18 yaşında. Bu yaşına kadarki uluslararası yarış tecrübesi toplam 10. Bunlardan 3’ü biz göreve gelmeden önce 7’si ise bizim yönetimimizle. Uluslararası yarış tecrübesi ve yıl içerisinde gerçekleşen kamp sayısı arttıkça başarının da aynı oranda artacağına inanıyorum. Genç kızlar kategorisinde de kısa zamanda koyulan barajları geçmeyi hedeflemiş sporcularımız bunu başaracak ve erkekler ile beraber topladıkları puanlar ile ülke sıralamasında Türkiye’yi üst sıralara taşıyacaklardır. Biz şu anda gerek elitler, gerek gençler, gerekse yıldızlar kategorisinde yarışan tüm sporcularımıza inanıyor ve güveniyoruz. Ülkemizi layığı ile temsil etmek konusunda gösterdikleri azimli
çalışmanın farkındayız ve onların her zaman yanındayız.
Milli takım seçmelerinde kullanılan metot genel geçer bir metot mudur? Elde edilen sonuçlara bakarak, yarış sonuçları ile arasındaki makas nasıl açıklanabilir?
Kullanılan metot genel geçer bir metot olmaktan ziyade geliştirilebilir bir metottur. Zaman içerisinde sporcularımız tecrübe kazandıkça sporcularımızın çok daha üst sıraları zorlayacaklarına inanıyorum.
Elimizde çok iyi bir jenerasyon var bu jenerasyon alt yapıdan yetişen kıvılcımların da aralarına katılması ile ateş olacaktır. Bu ateş çok yakın zamanda olimpiyat meşalesini triatlon branşında ülkemiz adına yakacaktır. Biz buna inanıyoruz. Sadece sabır ve destek diyoruz.
2020 Olimpiyatlarına katılma şansımız var mı? Son olimpik sıralamaya göre durumumuz nasıl?
Esra Nur Gökcek, bizim hali hazırda olimpik havuzdaki sporcumuz. Bugün edindiğimiz tecrübeler bizi 2020’de olmasa bile 2024’de Paris Olimpiyat Oyunları’na götürecek. Olimpiyatlara katılma şansı %1 dahi olsa bu uğurda mücadele etmeye değeceğine inanıyoruz. Sporcumuz da biz de hiç hız kesmeden bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. O istediği ve bu inançla çalışmalarını sürdürdüğü sürece biz yanındayız.
Federasyonun olimpiyatlara gidebilme stratejisi sadece “New Flag”, yani Avrupa kıtasından tek kota hakkına sahip ITU dünya puan sıralamasında en yüksek puanı olan ulusal federasyon sporcusu üstüne mi kurulu?
Şu anda stratejimiz bunun üzerine kurulu. Göreve geldiğimiz anda 2020 olimpiyat hedefi doğrultusunda çalışmaya başladık. Bakanlığımız ve genel müdürlüğümüzün desteği ile Esra olimpik havuza alınmıştı. Fakat ne yazık ki olimpik kalifikasyon sıralaması ile olimpiyatlara gitmek için geç kalınmıştı. Bir sporcu uluslararası yarış koşmaya başladığında öncelikle ITU dünya sıralamasında üst sıralara çıkmalı. Bunu bölgesindeki yarışlardan aldığı puanlar ve kıta kupalarından aldığı puanlarla yapabilir. Aksi takdirde ilk yarışınızda olimpiyatlara puan veren dünya kupaları ve dünya triatlon serisi yarışlarına katılmanız mümkün değil.
Her yarışta belli sayıda sporcu yer alabiliyor. Olimpiyatlara kalifikasyon sıralamasına puan veren bu yüksek kalitede yarışların start listesine girebilmek için başvuranlar arasında ilgili yarışın kotası doğrultusunda sıralamada üstte yer almanız gerekiyor. Esra bu sezonun başında ITU dünya sıralamasında 300’lü sıralardaydı. Biz senenin ilk WTS yarışı olan Abu Dabi WTS yarışmasına başvurumuzu yaptık fakat çok çalışmasına, çok iyi durumda olmasına rağmen 300. basamaktan dünya triatlon serisi yarışlarına girmesi mümkün olmadı.
Bu yarışlara genellikle ITU dünya sıralamasındaki ilk 50 sporcu katılabiliyor. Dolayısı ile öncelikle dünya kupalarına ve kıta kupalarına yöneldik.
Bildiğimiz kadarıyla ITU’nün karışık bayrak yarışları olimpiyat seçmelerine 10 takımdan toplamda 40 sporcu için kota veriyor. Federasyonun, sporcularımızın olimpiyatlara gitme şansınız arttırmak için karışık takım yarışları konusunda bir çalışması var mı?
Yukarıda bahsettiğim gibi olimpiyatta bireysel olarak da, takım olarak da start listesine girmek çok çalışmanın ve yeteneğin yanında tecrübe ve deneyim gerekiyor. Bu deneyimi de küçük yaşlardan itibaren yarışarak kazanabilirsiniz. Biz bu bağlamda bu sene İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz Balkan Şampiyonası’nda karışık bayrak yarışı da düzenledik ve sporcularımızın tecrübe kazanmasını sağladık.
2020 yılında katılacağımız Avrupa Şampiyonası’nda da mümkün olması durumunda bayrak takımımızla yer alacağız. Zaman içerisinde buradan alınacak puanlarla takımımız üst sıralara çıkacak, WTS ve dünya şampiyonalarında temsil gerçekleşecek. Olimpiyatlarda bireyselin yanında karışık bayrak takımımızla da yer alacağız.
2024 Olimpiyat puanlama sistemi 2022 yılı ortasında başlayıp 104 hafta sürecek. Önümüzdeki bu süreçte atletlerimiz için ne tür planlamalar yapılıyor? Bu çerçevede 2028 hedefimiz nedir, nasıl ulaşabiliriz?
Bu süreçte birinci önceliğimiz antrenör gelişimi. Bu seviyede sporcu yetiştirmek için iyi bir sisteme ve kalifiye antrenörlere ihtiyacımız var. Çok iyi antrenörlerimiz var fakat bunların sayıca artması rekabet ortamının oluşmasına neden olacak ve başarıyı getirecektir. Bu amaçla ITU ile Antrenör Eğitimi Akreditasyon Programı’nı başlattık. Kısa sürede neticeleneceğini umuyorum. Olimpiyat oyunları kalifikasyon dönemi sizin de belirttiğiniz gibi şu anki sisteme göre 2022 yılında başlayacak. Fakat başlayan sadece kalifikasyon dönemi. 2024 Olimpiyatlarının planlaması federasyonumuzda şu anda başlamış durumda. Şu anki sistemde kalifikasyon yarışmaları dünya triatlon serisi yarışları, Olimpik test yarışması, dünya kupaları ve kıta şampiyonaları. Bu yarışlarda start listesine girebilmek ve “cut-off”a kalmadan puan alabilmek için yetirince tecrübeli ve belli bir seviyeye ulaşmış olmanız gerekli. Şu anda
elitlerimizin ve gençlerimizin katıldığı yarışmalar 2024 için yatırım durumunda. 2028 için hedefimiz öncelikle verilen ülke kotası sayısında sporcumuzun start listesine girmesini sağlamak. Arkasından tabi ki madalya istiyoruz.
Önceki dünya kupaları ve Avrupa kupalarının eski yönetimleri mali yük altına soktuğunu biliyoruz. Ülkemizde gerçekleştirilen dünya kupası ve Avrupa kupaları yarışlarının kabaca maliyeti ve nedir ve ülkemizde triatlon adına ne tür bir katkısı olmaktadır?
Biz bütçemizi ve özel gelirlerimizi tamamı ile olimpiyat hedefine yönlendirmek arzusundayız. Bu nedenle, geldiğimizde uluslararası organizasyon yapan yerel yönetimlerimizle görüştük ve bu yarışmaların uluslararası federasyonlara ödenen bedellerini onların ödemelerini istedik. Çünkü bu tarz organizasyonlar uluslararası federasyon tarafından federasyonumuz garantörlüğünde yerel organizasyon komitesine veriliyor. Bu nedenle biz yönetime geldikten sonra uluslararası hiçbir yarışın federasyonumuza mali ekstra bir yükü olmamıştır.
Uluslararası yarışları yerel yönetim desteği ile ülkemizde gerçekleştirmek turizm olarak katısı haricinde sportif anlamda da branşın tanıtımına katkı sağlıyor. Sporcularımız uzun yolculuklar yapmadan yarışmanın olacağı yerde kamp yaparak yarışa daha rahat hazırlanabiliyor. Ev sahibi avantajı bizde oluyor. Bunların da aldığımız sonuçlara katkısı oluyor.
Son yıllarda dünya çapında ilgi gören triatlon etkinliklerinin başında yaklaşık bir hafta süren yaş grupları multispor triatlon yarışlarını görüyoruz. Bu tür organizasyonlarla hem yurt dışından hem de yurt içinden çok daha fazla sporcu katılımı ile federasyona mali katkı sağlanabilir mi? Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Daha önce de belirttiğim gibi bu sene multispor organizasyonlarını ayrı ayrı da olsa yapmayı planlıyoruz, ilerde neden yurt dışında yapıldığı gibi bir haftalık etkinlikle yapılmasın. Ama önce gerekli alt yapı ve tecrübemizi oturtmak istiyoruz, Tabi gelecekte ülkemizde de bir multispor Avrupa/Dünya şampiyonası düzenleyebiliriz.
Son olarak; federasyonun paratriatlon teknik kurulu lağvedildi ve Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu’na devredildi. Neden böyle bir yapılanmaya gidildi?
Aslında ben devredildi olarak görmüyorum, bu konu biraz bilerek yanlış aksettiriliyor. Biz bizim olsun, küçük olsun değil, dünya çapında olsun istedik. Biz gelmeden önce böyle bir kurul zaten yoktu. Biz paratriatlonu çok önemsiyoruz ve bu yüzden bu kurulu kurduk ve gelişimi için çok ciddi gayretler gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz. Paratriatlon uluslararası kural kitapçığını çevirttik. Değişen sınıflandırmalara uyum için çalışmalar yaptık. İlk kez ülkemizde Paratriatlon Dünya Kupası’nı gerçekleştirdik ve önümüzdeki sene yine aynı organizasyonu gerçekleştireceğiz. Paratriatlon bilindiği gibi olimpik bir branş ve bizim hedefimiz olimpiyatlara hazırlanmak, ancak önümüze yasal sorunlar çıktı.”
“Ülkemizde parasporlar için üç federasyon mevcut. Bu Federasyonların kendi ayrı bütçeleri var. Bu nedenle biz yasal olarak kendi bütçemizden bu sporcularımıza yatırım yapamıyoruz. Paratriatlon branşının gelişimi için bugüne kadar emek verilmiş ve bu kategorinin yarışmaları federasyonumuzca gerçekleştirilmiş, sporcular teşvik edilmiş ve bu kategori belli bir noktaya getirilmiş. Bu noktadan sonra paratriatlonun gelişiminin ivme kazanarak sürmesi için, genel müdürlükten engelli sporcular için gerekli resmi izinler için ve bütçede yer verebilmek için başvurduk, ancak bu iş için uzman kadroları bulunan ilgili federasyonlarla iş birliğine gitmemiz ya da devretmemiz istendi. Biz ise bir işbirliğine giderek sporcularımızı yine federasyonumuz bünyesinde tutma yoluna gittik. Alanya’da düzenlenen Dünya
Kupası’nda paratriatletlerimiz yarıştılar. Eğer sistem eskisi gibi sürdürülseydi bu sporcularımız milli sporcu belgesi dahi alamayacaklardı. Şu anda başvurularını yaptıkları takdirde bu sporcularımız belgelerini alabilirler. Bu sezon ve bundan sonra paratriatlon kategorisi yine bizim ulusal yarışlarımızın faaliyet takvimimizde yer alacak. Kendilerine her
türlü teknik desteği vermeye devam edeceğiz. Bu kategoride yarışmalar Alanya’da gerçekleştirilmiş olan sınıflandırma işlemi ve burada sınıflandırmaya katılmış uzmanlarımızla artık bundan sonra ITU standartlarında düzenlenecek. Paratriatletlerimiz için bundan sonraki süreç en hayırlısı olacaktır. Ayrıca Türkiye Engelliler Federasyonu Başkanı sayın Arif Ümit Uztürk ile yakın zamanda yaptığımız toplantıda önümüzdeki yıl uluslararası yarışmalara katılım sağlanması için bütçe ayrılmasına karar verdik.
Kısaca daha net anlaşılması için ne değişti dersek, şunları sayabiliriz:
* Sporcularımız bizim yarışmalarımıza katılıyorlardı ve bize kayıt oluyorlardı, bu aynen devam edecek.
* Sporcularımız harcırahlarını mevzuatta olmamasına rağmen bizden alıyorlardı, bundan sonra harcırahları Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu’nca yatırılacak.
* Sporcularımız paraolimpik oyunlara katılmak için yurt dışı yarışlara kendi ya da sponsor imkanları ile katılıyorlardı, bundan sonra Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu bütçesi ile katılacaklar.
* Sporcularımız millilik belgesi alamıyorlardı, artık alabilecekler.
* Sporcularımız uluslararası sınıflandırma için kendi bütçelerinden yurt dışına gidiyorlardı, bundan sonra Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu bütçesi ile bu sınıflandırmaya gidebilecekler.
* Sporcularımız lisanslarını bizim adımıza çıkarıyorlardı, artık Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu Triatlon Lisansı çıkartacaklar.
* Teknik kurul bizim bünyemizdeydi. Bundan böyle Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu bünyesinde olacak ancak bizim kontrolümüzde devam edecek.
Samimi cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim.
Alpay Akhun